Z) “Elektro Dede Efendi”: STAR eki BOX ‘dan-29.06.2003

Son Güncelleme: Cuma, Temmuz 21st, 2017 | Kategori: TÃœRK MUSIKÃŽSÄ°| Etiketler:  | Tags:

    ManÅŸet üstündeki fotoÄŸrafın altında: Akca’nın albümüyle Klasik Türk  MüziÄŸi’ne elektro bas ve bateri de girmiÅŸ oldu…

 
     ManÅŸet altında: Mehmet Akca, sıradışı bir Klasik Türk MüziÄŸi sanatçısı Dede Efendi’nin bestelerini elektro bas ve bateri eÅŸliÄŸinde seslendirdi… Yer yerinden oynadı. Ama o “Dede Efendi diskoda da çalınsın. Müslüm de söylesin Nez de” diyor.
 
Haber: Özlem YILMAZ  ,  (Mehmet AKCA’nın anlattıklarından alıntılar  italiktir.)
 
      (12 yıldır Devlet Klasik Türk MüziÄŸi Korosu’nda görev alan Akca bu amaçla bir albüm hazırladı. “Bestegül” adını verdiÄŸi albümünde Dede Efendi’ye ait iki, Hacı Arif Bey’in de bir eseri var. Sanatçı, Yunus Emre, Aziz Mahmud Hüdai ve Abdülmacid Åžeyhi’ye ait güftelere yazdığı müziklerin yanı sıra kendi ÅŸarkılarını da seslendirdi. (…) Projeye destek veren Kültür Bakanlığı geri adım attı. Hatta savunmasını istedi.)
       (20 yıldır Klasik Türk MüziÄŸi icra ediyorum. Åžu anda Elazığ Devlet Klasik Türk MüziÄŸi Korosu’nda görevliÄŸim. ….. 100 kiÅŸlik koroya ritm koymazsanız dinleyenler elbette uyur. ….. Devlete çöreklenmiÅŸ zihniyet, Türk MüziÄŸi’ni yenilememe karşı çıkıyor. Kimseden icazet almadım. ….. Klasik Türk MüziÄŸi’nde ne bir koleksiyon, ne de bir külliyat yok. Oysa Bach’ın, Beethowen’in eserleri her yerde satılıyor. Hacı Arif, Dede Efendi, Itri ile ilgili bir çalışma yok. ….. )
 
                                        * * * * * * * * * * * * * * * * * *
 
  “SÄ°ZE” isimli (Kurucusu ve sahibi: Gülten Çelik) aylık derginin “AÄŸustos 1995, Yıl:17, Sayı: 262 nüshası 18/19uncu sahîfalarından cümleler:
    
                          Ö Z L E Y EN               Fethi KARAMAHMUDOĞLU
 
 (Bu yazısında, merhum KARAMAHMUDOĞLU,  kaybettiği dostlarını hasretle anmaktadır. C.ÖNEY)
 
       AÅŸağı yukarı her gece bir telefon muhaberemiz olurdu onunla… (…..) Çok özlüyorum Yesâri Asım Arsoy’u…
 
     Onun Görele Lisesi’ndeki makam odası, yorgun akÅŸam saatlerimizi müzikle dilendirdiÄŸimiz bir sığınaktı adeta… O kemanını alır, ben udumu… Ali’nin demlediÄŸi çaylarımızdan birer yudum aldıktan sonra baÅŸlardık Tambûrî Cemil Bey’in muhayyer peÅŸrevine ve daha sonra karşılıklı taksimlerimizi yine Cemil Bey’in aynı makamda sazsemaisiyle bütünlerdik. Günün son saatleriyle ayrılırdı yollarımız, tâ sabaha ilk dersin zili çalıncaya kadar.. Çünkü o geceleri kendi rind iklimine, Hayyam meclislerine dalardı. (…) Hayâta erken veda etmek için ne gerekiyorsa yaptı ve geçen yıl bırakıp gitti bu dünyayı… çok özlüyorum Sabri Özdemir’i…
 
     BaÄŸdat konservatuarını kurmak için 50’li yıllarda Mesut Cemil ve Necdet Varol’la gitmiÅŸlerdi Irak’a… Orada Mesut Cemil’in isteÄŸini kırmayarak, Ä°stanbul kokan Acemkürdî bir sazsemaisi bestelemiÅŸti… Eserin dördüncü bölümü bestenin tema’sını yansıtan bölümdü. Zira bu bölümün motifleri üstadın dilinden hiç düşmeyen bir Ä°stanbul türküsünden alınmıştı: “Aksaray’da çevirdiler yolumu”… (…..) Her yaÅŸtan, her seviyede insana saygıyla eÄŸilen, sevgiyle yaklaÅŸan bu çok çalışkan, üretken insan âdeta iÅŸ ahlâkının âbidesiydi… Cevdet ÇaÄŸla!yı çok özlüyorum…
 
     Kışın Moda’daki mektepte, yazları panorama kıraathanesinde buluÅŸurduk her hafta… (…..) Sonra kahvelerimizi içerken yeni bir güftesini okurdu bana… (…..) Tam dokuz yıldır aramızda olmayan ÅŸirin delikanlıyı, Åžadi KurtuluÅŸ’u çok özlüyorum…
 
     Her defasında sitemler ve eleÅŸtirilerle girerdi odama… Son günlerin gündemleriyle ilgili düşüncelerini sert, kararlı fakat aslâ incitici olmayan hanımefendi uslubuyla dile getirirdi. H. Sadettin Arel’in saÄŸ kolu olmakla daima müftehir ve besuliyetini her zaman müdrik bir hayat çizgisi üzerinde, doÄŸru bildiÄŸi istikametteydi… Fikirlerinden hiç taviz vermezdi… Hak bellediÄŸini her zaman, her mekanda, herkese karşı söylemekten çekinmemiÅŸti… Türk musikisi dergisini yıllarca tek başına çıkarmış, Arel-Ezgi-Uzdilek sisteminin, daha doÄŸrusu Türk Geleneksel müziÄŸinde sistemli çalışmanın bıkmaz teÅŸvikçisi ve yılmaz savunucusu olmuÅŸtu… İâika Karabey’i çok özlüyorum…
 
     Bir kış günü, geç saatlerde biz genç stajyerlere solfej dersi verdiği bir akşamki hüznünü hiç unutamam. Ders odasındaki 30 kadar kişiyi hiç görmeden piyanosunun başına geçmesini, iki saat süreyle bütün etüd parçalarını sırasıyla hepimize okutuşunu istirham edişini  hiç unutmuyorum. Çünkü o an yıllarca bir yasığa baş koyduğu eşini toprağa vermiş, avunabilmek için en sıcak ortamı biz talebelerinin arasında bulabileceğini düşünmüştü. Halil Bedii Yönetkeni çok özlüyorum.
 
     Bir kış günü bir baÅŸka güzel insan girmiÅŸti odama… AÄŸlıyordu… Bir yıl önce genç oÄŸlunu trafik kazasında yitirmiÅŸti… (…….) “Ben” diyordu, “OÄŸlumun ölümünü ve acısını suiistimal ediyormuÅŸum, böylece programlardan kaytarıyormuÅŸum” diyordu… Az önce ikimizin de üzerinde bir idrareci kendisini ikaz etmiÅŸ, güya böylelikle görevini yerine getirmiÅŸti…. o gün günlerden pazartesiydi… Hiç unutmuyorum müteakip perÅŸembe günü zaten çoktan küsmüş olduÄŸu hayata veda etti… “Burası baÅŸbaÅŸa kaldığımız yer” diyor Sadettin Öktenay’ı çok özlüyorum.
 
     Radyodan ayrılalı yıllar olmuÅŸtu fakat bu kuruma çok hizmetlerde bulunmuÅŸ yılların sanatçısıydı. Son zamanlarda sesi soluÄŸu pek duyulmuyordu. Küçük kız çocuÄŸunu kaybetmiÅŸ ve evlat acısıyla çökmüş bir baba da oydu… Birgün repertuar kurulunca yeni kabul edilen iki ÅŸarkısıyla geldi… Amacı bu iki eseri sazlarla birlikte seslendirerek nihayet kendisini hatırlayan bir televizyon yapımcısının programına katılabilmekti… O gün ne olduysa kimse ilgilenmedi kendisiyle… (…..) Nihayet program müdürünün delâletiyle zar zor bir kayıt yapılabildi… (…..) Taner Åžener’i özlüyorum.
 
     (……….) Edebiyat âleminden Ali Nihat Tarlan’ı, ReÅŸit Rahmeti Arat’ı (…..) müzik dünyasından Mustafa Nâfiz Irmak’ı, Ulvi Ergüner’i, Radife Erten’i, Emin Ongan’ı, Halil Aksoy’u, Åžekip Ayhan Özışık’ı, Ali Rıza Avni’yi, Sevim Deran’ı, Özdal Orhon’u, Fuat Türkelman’ı, Faik Dramalı’yı, Turgut Aksoy’u özlüyorum… (…..)
(Visited 8 times, 1 visits today)

Ä°lgiliMakaleler:

  • Ä°lgili Makale bulunamadı!..


RSS 2.0 ile yeni eklenen yorumları takip edebilirsiniz. Both comments and pings are currently closed.

Comments are closed.