Müfteilün müfteilün fâilün ARUZ VEZNİ (ÖĞRETİCİ BİLGİLER)

Son Güncelleme: Cumartesi, Temmuz 22nd, 2017 | Kategori: Çeşitli| Etiketler:

    

       LMüfteilün müfteilün fâilün  veznindekiler:

          Yâ Mütekebbîrü Azîzü’l-Hakîm…

          “Bismi İlâhi’r-Rahimâni’r-Rahîm!..”

          ... Dîvân Edebiyâtı şâirleri, arùzla ifâde edebilmek için,
                 Besmele-i şerîfi, yukarıda tırnak içinde gösterildiği gibi yazarlardı.

                                                  – | –

Müzikologlarımıza NOT:

    Bir şarkımızın güftesi; Müfteilün fâilün  müfteilün fâilün veznindedir:
    (Müfteilün fâilün şeklinde yazanlar da olmuştur)
     Geçti muhabbet demi, ağla gönül yan gönül
     Ağla gönül yan gönül, mihnete katlan gönül
     Dökme sakın gözyaşı, kopmaya tùfan gönül
     Ağla gönül yan gönül, mihnete katlan gönül
     (Beste:Şükrü Tunar, Güfte:?, Makam:Uşşak, Usul:Curcuna)  
 
ARÙZ VEZNİ (ÖĞRETİCİ BİLGİLER) :
   ( Örneklerin büyük çoğunluğu güftelerden seçilmiştir. )
 
                        GİRİŞ
ARÙZ ŞİİRDEN ZEVK ALMAK, yüksek derecede klasik edebiyat bilgi ve kültürü edinmiş olmakla mümkündür. Yüksek derecede edebiyat bilgi ve kültürü edinememiş olanlar ise protest, popüler, geçmişde örneği olmayan yapıtlardan hoşlanırlar. Geçmişimizde örneği bulunan şiirler hece vezninde de olsalar elbette makbùlümüzdür. 1943’denberi yalnızca aruz vezninde şiir yazan bir kimse olarak, şâirin hayal gücü ve şiir iç âhengini yakalama konusunda misâli, yanlış anlaşılmamam için halk şiirimizden veriyorum: Atem tutem ben seni / Şekere katem ben seni.
Yüksek derecede klasik bilgi ve edebiyat kültürü verecek hocalarımızın çok azaldığını belirtmek için, Prof.Dr.İ.Ü’in, TÜRK DİLİ dergisinin Ağustos 1993 târîhli 500. sayısında çıkan makàlesinden bir paragraf aktarıyorum:
Burada kendimi soyutlamadan konuyla ilgili bütün üniversite üyelerine sormak istiyorum: Aruzla yazılmış bir şiirin veznini ilk mısraından yahut ilk beytinden duyabiliyor muyuz? Yoksa açık kapalı işaretleriyle vezin bulmaya mı çalışıyoruz? Bir de mezun ettiğimiz Türk dili ve edebiyatı öğretmeni adayı olan öğrencilerimize bakalım. (……)
Günümüzdeki durumu belirtmek için ben de şunları ilâve ediyorum:
Bugün, aruzla yazan şâirlerimizin -ki çoğunlukla güftelerini görebilmekteyiz- hiçbiri Edebiyat fakültelerimizde okumamışlardır. Türk Dil Kurumu da, tasfiyrciliği sürdürmekle şiir dilini yok etmiştir.
 
       Yazımda işâretler
1- “kâmil” kelimesindeki “â”; “k” harfini (“kef” harfini) uzun okutur.
2- “kàide” kelimesindeki “à”; “k” harfini (“kaf” harfini) uzun okutur.
3- İki kelime arasındaki ( _ )  ulama = liyezon = vasl yapıldığını bildirir.
 
ULAMA‘ya misâl (Şâir; ulama yapıp yapmamakta hürdür.) :
 
“Bir yer ki sevenler, sevilenlerden_eser yok”
“sevilenlerden eser yok;”, “sevilenlerde  neser yok” şekliyle değerlendirilir.
       Vezin: Mef,ùlü  mefâîlü  mefâîlü  feùlün
 
“Senden_öğrendim cefâkâr olmayı”
“Senden öğrendim”, “sende nöğrendim” şekliyle değerlendirilir.
       Vezin: Fâilâtün  fâilâtün  fâilün
 
İMÂLE: Kısa bir heceyi uzun okumak ve uzun bir heceyi daha uzun (ilki uzun ikincisi kısa 2 hece kabul etmek) demektir.
KISA HECEYİ UZUN OKUTAN İMÂLE: Örnek olarak Fuzùlîden bir mısra:
Beniii candan usandırdııı, cefâdan yâr usanmazmııı
       Vezin: Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
Kelime sonundaki imâleler kusur sayılmaz; “vurgu imâlesi”dir.
UZUN HECEYİ 2 HECE SAYDIRAN İMÂLE: Örnek, Fuzùlîden bir beyt:
Deeerd çok, hemdeeerd yok, düşmen kavî, tâlih zebun;
Dooost bîpervâ, felek bîraaahm, devran bîsükûn!
       Vezin: Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
“Feryaaad ki feryâdıma imdâd edecek yok!”
       Vezin: Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün
 
Şâir; “derd, hicr, yâr, dost, aşk.. ” gibi uzun bir heceyi, ilki uzun ve ikincisi kısa imâleli yapmak istemez ise ya bu kelimeye sesli harf bir takı ekler (aşka, dostu.. gibi) veyâ bu uzun heceden sonra gelen kelimenin ilk harfinin sesli olmasını sağlar (hicr âlemidir, aşk âteşi.. gibi)
 
Mısra’ sonundaki kısa heceler uzun sayılır. Misâl: “Ey çerh-i sitemger dil_i nâlâne dokunma” Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün    
 
ARÙZ KALIPLARI ve EFÂİL ü TEFÂÎL:
 
 Arùz vezinleri; Kısa, uzun-çokuzun hecelerin bir araya gelmesiyle, efâil ü tefâil denen kalıp parçacıkları. bunlar da birbirini izleyerek mısraı oluşturan arùz kalıbını meydana getirir. [ Türk mùsıkîsinde de, kısa, uzun – çokuzun  süreli  darblar (vuruşlar) da usulleri  oluşturur: 13/8 te ke   te kââ   düüüüm düüüüm   Nîmevsat gibi. Usullerle Aruz kalıplarındaki benzerliği görenler; birinin diğerinden yararlanarak ortaya çıktığını tattışmışlarsa da,  gerçek: bunların, elsine-i selâse’nin (Arabça, Farsça, Türkçe’nin) âhenginden, fonetiğinden kaynaklandığıdır. Türk Dil Kurumumuz,  dilimizdeki, uzatılmış sesli harfli heceleri bulunan kelimeleri tasfiye etmekde; bunu sağlamak için, “kesme, aksan grav” gibi telâffuz işâretlerini kullanmamakda  ise de bu faâliyet filolojik değildir. Bu ideolojik çabalama,   klasik şiirimiz güftelerinde geçen kelimeler ve arùz bilgisi sâyesinde  boşa çıkmağa mahkûmdur. İleride, örnekler sunulacaktır.  ]
 
       Arùz kalıp parçacıklarını açıklarken, uzun heceler ( – ) veya ( / ) işâretiyle; kısa heceler ise ( . ) nokta ile gösterilmektedir.
       Efâil ü tefâil denen kalıp parçacıkları 1 heceli, 2 heceli, 3 heceli, 4 heceli, 5 heceli olabilirler. 
 
  FA’……… ( – ) veyâ ( / )  Yalnızca Rubâî mısraı son hecesinde görülür (x)
 
  FEÙL….. ( . – ) veyâ ( . / )
  FA’LÜN..  ( – – ) veyâ ( / / ) (mısra’ sonunda ve “feilün” yerine kullanılır.)
  
  FEİLÜN… ( . . – ) veyâ ( . . / ) (Sondaki feilün, fa’lün olabilir.
  FEÙLÜN ..( . – – ) veyâ ( . / / )
  FÂİLÜN….( – . – ) veyâ ( / . / )
  MEF’ÙLÜ .( – – . ) veyâ ( / / . )
  MEF’ÙLÜN ( – – – ) veyâ ( / / / ) Rubâî’de; sekt-i melih‘de(xx) kullanılır.
  
 FEİLÂTÜN ( . . – – ) veyâ ( . . / / ) Başdaki Feiâtün’ü şâir Fâilâtün yapabilir.
 FÂİLÂTÜN ( – . – – ) veyâ ( / . / / )
 MEFÂİLÜN ( . – . – ) veyâ ( . / . / )
 MEFÂÎLÜN ( . – – – ) veyâ ( . / / / )
 MÜFTEİLÜN ( – . . – ) veyâ ( / . . / )
 MÜSTEF,İLÜN ( – – . – ) veyâ ( / / . / / )
 
 MÜTEFÂİLÜN ( . . – . – ) veyâ ( . . / . / )
 MÜFÂALETÜN ( . – . . – ) veyâ ( . / . . / )
(x)   Bknz : Bu web site’mde ŞİİRLERİM > Rubâî nazım şekli
(xx) Bknz : Bu web site’mde Mehmed Akif ERSOY > Sekt-i melih
 
  ARÙZ VEZİNLERİNDEN (KALIPLARINDAN) MİSÂLLER :
Misallerin güftelerden/şarkı sözlerinden seçilmesine gayret edilmiştir. 
 Feilâtün feilâtün feilâtün feilün:
 
Şâir; istediği mısra’larda başdaki Feilâtün’ü Fâilâtün ve sondaki feilün’i fa’lün yapabileceğinden; bu vezin şöyle yazılır:
      
  Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün)
 
Hercümerc ettiğin_edvâra da yetmez o kitâb;
    –    .    –      –  .   .     –   –   .   .     –     –   .   .   – 
  Fâ   i   lâ tün fe  i  lâ tün fe i    lâ  tün fe i  lün
 
 
Seni ancak ebediyyetler_eder   i s t î â b
 .   .   –    –    .  .    –    –   .     .   –       –   –   –
Fe i  lâ tün fe i  lâ tün fe   i  lâ   tün fa’ lün  (Mehmet Âkif Ersoy)
 
 
Sen bu âvîzenin_altında, bürünmüş, kanına,
Uzanırken, gece; mehtâbı getirsem yanına!.
 
        [ Arùz bilmeyen büyük çoğunluğumuz, “âvîze” kelimesini doğru telâffuz edemiyor!.. Türk Dil Kurumumuz, klavyede mevcùd, Fransızların tamâmını kullandığı telâffuz işâretlerine dargın olduğu için: Dâvut’a Davut deniyor; “vak’a”ya vakaaa ve hâtıra’ya ise hâtıraaa deniyor. Doğru telâffuzu “sâha” iken “sahâ” diyenler var. Hâcettepe’ye Hacettepe dedikleri gibi… ]
 
Âb ü tâbıyle bu şeb hâneme cânan geliyor
 –     .  –    –     .    .       –      –    .   .      –     –       .  .   –
Feilâtun (Fâ   i  lâ tün) fe  i      lâ  tün fe i      lâ  tün  fe i  lün
 
 
Bekledim fecre kadar gelmedin_âh işte güneş dee doğdu
   –    .    –       –     .    .    –       –    .      .      –    –    .     .     –       –       –    –
 Fâ   i   lâ    tün fe  i    lâ   tün fe    i     lâ tün fe   i    lâ     tün fa’ lün
 
 
Şimdi hâtırda mıdır âşık_ı nâlân acaba
 
Çîn-i geysùsuna zencîr-i teselsül dediler
 
 
Feilâtün feilâtün feilün
 
Şâir; istediği mısra’larda başdaki Feilâtün’ü Fâilâtün ve sondaki feilün’ü fa’lün yapabileceğinden bu vezin şöyle yazılır :
 
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün fa’lün   
 
Söyle ey mutrib_i nâzende edâ
 –     .       –         –      .       .    –     –      .      .  –
Fâ   i      lâ       tün fe      i   lâ   tün fe    i  lün
 
Ne imiş aşk_u muhabbet, sevdâ
 .      .     –       –        .      .       –        –         –    –
 Fe   i     lâ    tün   fe    i       lâ      tün    fa’ lün
 
 
Bakmıyor çeşm-i siyeh feryâde
Not: Siyah>siyeh, padişah>padişeh, nigâh>nigeh.. olarak da kullanılmıştır.
 
Bezm-i uşşâka niçün gelmezsin
Âşıkà rùyini göstermezsin
 
Kuzucâğım ne kaçarsın benden
Ayrılır mıı bu gönül hiç senden
Ne çıkar böyle tegàfüllerden
Ayrılır mıı ………………………
 
 
Feilâtün(Fâilâtün) mefâilün feilün(fa’lün)
 
O kadar çok değildi önce siyâh
Reng-i âhım mı çökdü gözlerine
Bin cefâ görsem_ey sanem senden 
         
 
  
 Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün:
 
Geçdi  zahm-iii  tîr-i hicrin  tâ dil_-iii  nâşâdıma
   –   .        –      –    –   .   –    –     –    .      –    –   –   .  –
  Fâ i       lâ   tün fâ  i  lâ  tün fâ  i     lâ tün fâ i lün
 
Sîneler aşkınla inler dîdeler mahmùr olur
 –    .     –    –      –   .     –   –     –     .    –         –         –     .  –
 Fâ i    lâ  tün  fâ  i    lâ tün  fâ  i    lâ       tün     fâ    i lün
 
 
Fâilâtün fâilâtün fâilün
 
Buu gönül nee gülde nee gülşendedir
 –       .     –    –      –    .    –      –   –    .    –
 Fâ    i    lâ  tün  fâ   i   lâ  tün fâ   i   lün
 
 
Sendedir dîvâne gönlüm sendedir
  –    .    –    –   –   .    –   –       –     .  –
 Fâ  i   lâ tün fâ i   lâ tün   fâ    i lün
 
 
Muntazır teşrîfinee hâzır kayık
İnce yaşmaklaa bu cum’aa seyre çık
 
Pek revâdır sevdiğim ettiklerin
 
Geçdi âlâm-ıı firâkın cânıma
Gel benim âhù bakışlım yânıma
Bâis_olmaa nâle-ii efgànıma
Gel benim …………………………..
   
 
 
 Mefâilün feilâtün mefâilün feilün:
 
Şâir; istediği mısra’larda feilün’ü fa’lün yapabileceğiden; bu vezin şöyle yazılır:
 
  Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün)
 
 Dönülmez_akşamın_ufkundayız vakit çok geç
   .    –     .     –    .    .     –   –     .    –   .    –    –      –
 Me fâ   i    lün fe  i   lâ  tün me fâ i   lün fa’  lün
 
 
Sarâhaten acabâ söylesem darılmaz mııı
  .   –  .   –    .   .  –    –    .  –      .   –    –      –
Mefâ i lün fe i lâ tün mefâ   i  lün fa’  lün
 
 
Nedir bu cevr ü tegàfül zaman zaman güzelim
 .    –     .     –     .   .  –    –   .    –     .    –      .    .  –
Mefâ    i   lün  fe i lâ tün mefâ   i   lün   fe  i lün
 
 
Misâliniii ne zemîn üüü zemâaan görmüşdür
 .    –  .   –    .    .   –       –     .    (-  .)       –      –    –
Mefâ i lün fe  i  lâ     tün me fâ i       lün  fa’ lün
 
Güfte kitabı fihristini, içindekiler’ini düzenleyen, beste’nin başındaki “Ah”, “Yâr” gibi kelimelerin güfteye mi âit veya “lâfz-î terennüm” mü olduğunu, ancak arùz biliyorsa ayırd edebilir. Nota altında da, güfte girişindeki bu sesleniş lâfzî terennüm ise, parantez içinde yazılır:
(YÂR) Misalini ne zemin ü zeman görmüşdür
 
Hemîşe dilde suhen  elde sâââzkârımdır
                                           
 
 Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün:
 
Ey çerh-i    sitemger dil_i  nâlâne dokunma
 –      –     .     .   –     –      .   .   –   –   .   .     –   –    
Mef’ ù  lü me fâ   î   lü mefâ î lü  fe  ù lün
 
Hicr_âlemidir etdiğim_efgàne dokunma
  –     –  .  .   –   –  .   .     –   –   .    .   –   –
Mef’ ù lüme fâ î  lü me fâ  î  lü   fe ù  lün
 
 
Yldızlı semâlardaki haşmet ne güzel şey
 
Müştâk-ı cemâlin gece gündüz dil_ü şeydâ
 
Lâyık mı sanaa buu dil_i sevdâ-zede yansın
 
 
Mef’ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün
 
Vur pençe-ii Alî’deki şimşiiir aşkına
   –      –     .    –   . –    .   .    –    ( – . )  –   . –
 Mef’   ù    lü  fâ  i lâ tü me fâ    î lü   fâ  i lün
 
 
Hicranla sîneçâk ü  garîb üü mükedderim
Göksuu yolunda kaldı hazînâne gözlerim
Lûtfen aceb gelir mi diyee ol semenberim
Göksuu yolunda ………………………………..
 
 
Şeb tâ seher akar su gibii çağlar_ağlarım
Hùn-ii ciğerle zahm-ı dilii dağlar_ağlarım
 
Cânâ firâk-ı aşkın_ilee sùzinâkinem
Hasret-fezâ-yı gamzen_ilee sîneçâkinem
Tâkey tegàfül_ey şeh-i eşheb süvâr-ı nâz
Ümmîd-i pâyimâlin_eder râh-ı hâkinem
 
Bir kerre iltifâtın_ilee hurrem_olmadık
Bîgâne denlü sohbetinee mahrem_olmadık
Etvârımız müsellim_i erbâb_ı tab’ iken
Yalnız senin yanında şehâ âdem_olmadık
 
 
MEF’ÙLÜ  MEFÂİLÜN  FEÙLÜN
 
Pâbùsuna ermek_üzre ey yâr
   –  –   .  .   –     .     –   .    –    –
Mef’  ù   lü me fâ     i      lün  fe    ù    lün
 
Hâk oldu rehinde âşık-ıı zâr
Ey âşıka hasm olan cefâkâr
Maksùduna nâil_olmadın mı
Bîçâre gönül yorulmadın mı
 
 
Gel eylenelim bu şeb berâber
Nâz etme güzel bakışlı dilber
Eğlence gerek bu nevbahâre
Aldanma bu dehr-i bîkarâre
Ömrün çekilir mi belâsı
Olmazsa eğer dem-ii safâsı
   Her bir bakışında neş’e buldum
 
 
Mef,ùlü  mefâîlün  mef,ùlü  mefâîlün
 
Meyhâneyi seyrettim uşşàka mutâf olmuş
   –    –   .  .    –    –   –     –   –   .   .    –    –    –
Mef’     ù   lü me  fâ    î    lün  mef’  ù  lü   me  fâ    î     lün
 
Teklîf ü tekellüfden sükkânı muhâl olmuş
Bir neş’e gelip meclis bir havf ü hilâf olmuş
Gam sohbeti yâd olmaz meşrebleri sâf olmuş
Âşıksa keder neyler gam halk-ı cihânındır
Koymaa kadehii elden söz pîr-i mugànındır
      
 
 
Mefâîlün mefâîlün
 
Senin aşkınla nâlânım
Kerem kıl nazlı cânânım
Bu âlâmım bu efgànım
Kerem kıl nazlı cânânım
   
    Bîmen Şen’in Rast / Semâî / Şarkı’sı
 
Sanaa lâyık mı ey gül-ten
Çevirdin rùyinii benden
Kusùr ettiyse efkende’n
Atâ senden hatâ benden
 
Gel_ey tavrıı melek âde
Mükemmel meclis_âmâde
Niyâz eyler bu üftâde
Banaa bir bâde ver sâde
 
Efendim gûş-i efgàn et
Benii ağlatma handân et
Keren kıl vasla şâyân et
Ne emrin varsa fermân et
 
MEFÂÎLÜN MEFÂÎLÜN MEFÂÎLÜN MEFÂÎLÜN
 
Çözülmee zülfünee ey dilrübâ dil bağlayanlardan
  .   –    –      –   .   –     –    –   .  –    –    –   .   –    –    –
 Me  fâ     î       lün  me fâ     î    lün me fâ    î     lün  me fâ    î     lün
 
Kaçınmaa âteş_ii aşkınla bağrın dağlayanlardan
Düşer mii ictinâb etmek senin çün ağlayaniardan
Sirişk-ii çeşmimin bak farkı var mıı çağlayanlardan
 
 
Şımartılmış, korunmakdaa dokuz can katleden zâlim
  .    –     –     –      .     –        –     –       .    –       –       –     .    –     –   –
 Me  fâ   î     lün  me  fâ      î     lün  me  fâ     î      lün  me fâ   î   lün
 
Suçum yok der; utanmazmış kızarmazmış Ne ten yâhu
  .   –      –     –    .  –     –     –   .   –    –    –    .    –   –  –
 Me  fâ        î     lün  me fâ      î      lün me fâ     î     lün me  fâ    î  lün
 
 
Dil_ii zârım demâdem cevr-i yâr-ii firkatin söyler
Budur mu’tâd-ı âşık kiimi görsee hasretin söyler
 
 
Senii hükm-ii ezel âşùb-i devrân etmek istermiş
Benii bahtım gibii zâr üü perîşân etmek istermiş
Meğer sâkî-i devrânın füsùn-ıı işveden kasdı
Benii bir câm ilee rüsvâ-yı devrân etmek istermiş                  
    
 
 
 
Mefâîlün mefâîlün feùlün
 
Kamer-çehree perî-rù tende cânım
 .       –      –    –       .   –   –      –     .    –   –    
Me    fâ     î   lün  me fâ  î     lün  fe   ù  lün
 
Nigârım dilberim rùh-ii revânım
 .    –    –      –   .    –       –     –   .   –    –
Me fâ   î    lün me fâ     î   lün fe  ù  lün
 
 
Takıldıı kaldı gönlüm zülf-i yâre
Aman doktor bu derdee yok mu çâre
İlâc ölmek midir buu dilfikâre
Aman doktor …………………………….
 
Görüncee gerdenindee çifte hâli
Gönül sevdii hemen ol gülnihâli
Figàn eyler iken bülbül misâli
Cefâyaa kalmadıı gönlün mecâli
Silindii sîneden tasvîr-i hâli
Gözümden sevdâsı çıkdıı hayâli
 
 
 
MEFÂİLÜN MEFÂİLÜN MEFÂİLÜN MEFÂİLÜN
 
Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nîîîmhâbını
Neden ya rağbet_etmemek dağıtmağaa sehâbını
 
 
MÜSTEF’İLÜN MÜSTEF’İLÜN
 
Âmed nesîmî  suuubhdem
 –     –     .   –   –      ( – . )       –
Müs tef  i lün müs tef i        lün
 
Tersem ki âzâreş küned
  –     –       .   –  –   –     .      –
Müs   tef        i  lün müstef    i         lün
 
 
Ben âşık_oldum bir güle
Hiç iltifât etmem müle
Benzer o goncaa sünbüle
Hiç iltifât etmem müle
  Hacı Ârif Bey’in Nihâvend / Curcuna Şarkı’sı
 
Mahmur güzel gàyet güzel
Reftâr-ı dilsin bîbedel
Sevdim senii ben tâ ezel
Reftâr-ı dilsin bîbedel
    
    Dede Efendi’nin Rast Şarkısı
 
Va’d eylemişdin ey perî
Bir bùsenii çoktan beri
Var mıı bunun şimdii yeri
Üzdün benii dünden beri
 
İzzet gibii ey şîvekâr
Etsen nolaa feryâd ü zâr
Bîhùde çekdim intizâr
Üzdün benii ……………..
  
 
 
MÜSTEF’İLÜN FEÙLÜN
 
Rùyinden_at nikàbı
Doldur şarâb-ı nâbı
Ver mutrıbaa rebâbı
Doldur şarâb-ı nâbı
    Hacı Ârif Bey’in Rast şarkısı
 
 
MÜSTEF’İLÜN FEÙLÜN MÜSTEF’İLÜN FEÙLÜN
 
Yandıkça oldu sùzan kalb-ii şererfeşânım
   –    –   .   –   .   –    –     –     –   .   –  .  –    –
 Müs    tef’    i    lün   fe     ù     lün      müs    tef’   i    lün  fe   ù      lün
 
 
Hicr-ii lebinle yârin bir dil ki oldu nâhoş
   –    –  .    –   .  –   –     –    –   .  –    .  –    –
   Müs  tef’   i     lün   fe   ù    lün     müs   tef’   i   lün     fe   ù     lün
 
Cem sunsa gönlüm_etmez câm-ıı cihan-nümâ hoş
Her rùz ü şeb gönülden cânânımın cemâli
Gitmez isee efendim, benden yanaa hevâ hoş      
 
  
 
MÜFTEİLÜN MÜFTEİLÜN FÂİLÜN
 
İşte adù  karşıda  hâzır-silâh
 –   .  .  –     –   .   .    –   –   .   –
Müf  te  i    lün     müf te   i      lün   fâ    i     lün
 
Aaarş yiğitler vatan_imdâdına
( –   . )    .   –    –     .    .      –   –    .   –
 Müf te    i  lün müf  te   i     lün fâ   i  lün      
Arş_ilerii  aaarş bizimdir felâh
  –     . .  –   ( –  . )  .  –     –    .  –
 Müf te i lün müf te i  lün  fâ   i  lün       
 
Aaarş yiğitler vatan_imdâdına
 
Nâmık Kemâl’in “Vatan Türküsü” başlıklı bu şiiri 5 kıt’adır. 
adù: düşman, hâzır-silâh: silâhlanmış, felâh: kurtuluş
Olmaz _ ilâç  sîne-i  sad-pâreme           (ULAMA: Olma  zilâç)
Müf    te         i  lün   muf  te  i     lün    fâ     i   lün
“Çâre bulunmaz bilirim yâreme” diye devâm eden bu güfte  Nâmık Kemâl’in olup; arùzu iyi bilmeyenler; “Ol ma ziii lâç (Fâilâtün)  sî ne -iii sad (fâilâtün)  pâ re me (fâilün) vezninde olduğunu sanırlar. İmtihan sorusu olarak da karşınıza çıkabilir. Aşağıdaki güfte de aynı özelliktedir.
                                                              
 
Saçlarınaa bağlanalıı ey perî
   –     .  .    –        –      .    .   –    –      .  –
 Müf te i   lün     müf te  i  lün fâ     i lün
 
Oldu dil_envâı cünun meşheri
  –   .   .     –   – .   .   –       –    .  – 
Müf te    i  lün müfte i     lün     fâ     i    lün
 
 
MÜSTEF’İLÂTÜN MÜSTEF’İLÂTÜN
 
Meyler süzülsün meydâne gelsin
   –      –       .    –     –         –     –     .       –    –
  Müs     tef’       i  lâ tün       müs  tef’    i          lâ    tün
 
Meclis donansın peymâne gelsin
Mahmùru nâzım cevlâne gelsin
Âhù bakışlım cevlâne gelsin
 
 
Meclis bezendii sun bâde sâkî
Çıksın gönülden dehrin meşâkı
Bir câm-ı ahmer bir câm-ı âki
Doldur a sâkî doldur a sâkî
Def’eyleyeelim dilden merâkı
 
Kendîne nîçün emsâl ararsın
İsmin gibii pek nâzik edâsın
 
Varken gönüldee bin türlü yâre
Dùş oldu gönlüm bir dil-fikâre
Etmezdim_arzù ammâ ne çâre
 
 
MÜSTEF’İLÂTÜN  FÂİLÜN
 
 
Her dilden_ol meh çalmıyor
   –     –   .     –      –     –    .  –
 Müs tef’  i     lâ    tün  fâ   i  lün
 
 
Ö N E M L İ   N O T :
 
     Müstef,ilâtün fâilün” ile “Müstef’ilün müstef,ilün” kalıbında, uzun ve kısa hecelerin sıralanışı birbirinin aynıdır :
 
 
 Müs tef’ i lâ tün fâ i lün
    –     –   .  –   –    –  .  –
 Müs  tef’  i lün müs tef’ i  lün
 
 ” Her dilden ol meh çalmıyor ” mısraının vezni sorulursa ne cevap vereceğiz?. Bu 2 vezinden birisi hakkında karar vermek için 2 yol vardır. Birincisi; bu iki aruz kalıbı, teoride var mıdır? Biri varsa, bu, hangi kalıptır. Ayırd etmek için ikinci yok; şiirin okunuşunu incelemektir.
“Her dilden ol meh / çalmıyor” ve “Her dilden ol / meh çalmıyor” Müstef,ilâtün fâilün” daha uygundur. Doğru karar vermek için, diğer mısra’ları da incelemek gereklidir.
 
Şâkir Ağa / Rast / Düyek / Şarkı :
 
Her dilden_ol meh çalmıyor
Ben zârın_âhın almıyor
Ferdâya gerçî salmıyor
Bendee tahammül kalmıyor
 
Güftenin kàfiyeleri (uyakları) “fâilün” vezninde.. Müstef,ilâtün fâilün vezninde kelimelerin bölünmemesi, bize daha uygun geliyor. Bazı notalarda ikinci bir dörtlük var!
 
Verdim gönül reftârına
Etmez cefâ ben zârına
Kılsam nazar ruhsârına
Ben zârın_âhın almıyor
 
İlk 3 mısraın vezni: “Müstef’ilün müstef’ilün” dedirtiyor ise de, 4. mısra’ “Ben zârın_âhın almıyor” Müstef’ilâtün fâilün. Şâkir Ağa’nın bestesini incelersek, “Müstef’ilün müstef’ilün” okuyuşunu tercih etmiş! diyebiliriz. İmtihanlarda, bunun benzeri sorular sorulamaz.
 
 
MÜTEFÂİLÜN  MÜTEFÂİLÜN
 
Aman_Ahmed’im bana baksana(x)
 .     .       –    .       –     .   .     –    .   .
Mü    te         fâ      i           lün   mü te       fâ     i     lün
 
 
Heyecâna verdi gönülleri(x)
  .    .   –    .     –    .    .    –     .  –
  Mü   te    fâ      i        lün   mü   te     fâ       i   lün
 
(x) Mehmed Âkif ERSOY, 7.Kitap(GÖLGELER)      
 
 
 
MÜTEFÂİLÜN  FEÙLÜN  MÜTEFÂİLÜN  FEÙLÜN
 
Yine neş’e-ii muhabbet dil_ü cânım_etti şeydâ
  .   .    –   .  –    .    –     –     .   .   –    .     –  .   –   
 Mü  te     fâ    i   lün   fe      ù      lün    mü te    fâ     i      lün fe    ù     lün
 
Yine  bezm-i ayş ü vuslat edib_ehl-i aşkı ihyâ
   .   .     –      .   –    .    –   –    .  .      –    .  –  .  –   –    
 Mü  te      fâ          i   lün   fe      ù  lün  mü te       fâ      i   lün fe ù   lün
 
Sana cân ü dil fedâdır gönül_andelîbi gûyâ
  .   .     –    .   –   .  –   –    .    .     –   .   – .    –  –  
 Mü  te    fâ    i   lün  fe  ù  lün  mü  te     fâ    i  lün fe  ù   lün
 
 
Yine zevrak-ıı derùnum kırılıp kenâre düştü
Dayanır mı şîşedir buu reh-i seeengsâre düştü
Reh-i mevlevîde Gàlib bu sıfatla kaldı hayrân
Kimi terk-i nâm ü şânee kimi i’tibâre düştü
 
 
O nihâl-i nâzın_âyâ, saran_âşinâsı var mı
Hele pek güzeldir_ammâ, acabâ vefâsı var mı
Sana Vâsıf_açtı râzın, kerem_eyle tut niyâzın
Bu kadar cefâ ve nâzın, a beyim safâsı var mı   
 
 
MÜFÂALETÜN  MÜFÂALETÜN
 
  Ağaç mı desem kütük mü desem(x)  
   .  –   .   .  –    .  –    .   .  –
  Mü  fâ      a     le  tün    mü  fâ      a      le  tün 
 (x) Mehmed Âkif ERSOY,  7.Kitap(GÖLGELER)
 
 
MÜFÂALETÜN  FEÙLÜN
 
Mahâreti var o şùhun
Şikâyeti var felekden
 .  –    .  .   –    .   –    –
Mü fâ    a  le  tün  fe   ù    lün
                   
  
 
 
 
  
 
 
      
 
 
     
             
 
 
 
               
                                                     
   
 
 
 
  
(Visited 3.034 times, 1 visits today)

İlgiliMakaleler:

  • İlgili Makale bulunamadı!..


RSS 2.0 ile yeni eklenen yorumları takip edebilirsiniz. Both comments and pings are currently closed.

Comments are closed.