Etiket: Mahkeme-i Kübra

• Cuma, Temmuz 21st, 2017
1- MUTFAÄžI SU BASARSA
a) Mutfağı nasıl su basar?
    Bazı daire sahipleri, mutfak evyesinin süzgeçini çıkararak; yemek artıklarını, demlikteki kullanılmış çayları buradan atarak hatâ ederler. Ãœst katlardan zemine inen ana tahliye borusuna her katın evyesi borusu ile bulaşık makinesinin tahliye borusu girmektedir ve yukarıdan gelen yapışkan artıklar bu yan yana 2 uzantı üzerine düşerler. Çok defa bir arıza olmaz ise de aynı dakika içinde 2-3 kattan aynı artıklar gelirse, tıkanmaya sebep olur. (Zaten, mutfak su basması da, nâdiren olmaktadır.) Tıkanma olunca, biriken su seviyesi yükselerek üstdeki mutfağı su basar; daire sahibi, üstdeki dairelere koÅŸarak mutfağı kullanmamalarını saÄŸlar ve altımdaki dairenin borusu tıkanmış diyerek hepsine (kabahatliyi?) gösterir. Halbuki kabahat kendisinde ve daha yukarıdakilerden evye süzgeçi çıkık olanlardadır. Getirilen tamirci, çarenin çok basit olduÄŸunu saklayarak, “istediÄŸiniz bu ise, ana tahliyenin bu kısmını deÄŸiÅŸtirerek 200 lira alırım” der ve alır. Halbuki, gelir gelmez evyenin süzgecinin çıkarılmış olduÄŸunu görmüşıür!.. Sonra da “bu parayı, tıkalı daire versin!” sesleri yükselir. EVET; 3-5 yıl önce benim başıma gelmiÅŸtir!..
    b) Muffağı su basınca sırasıyla şunlar yapılmalıdır:
         1- Üst dairelerin bulaşık makinaları ve evyelerinden sıvı-atık gelmesi önlenmelidir.
         2- Tamirciye gerek yoktur. Mutfağını su basan dairenin altındaki dairenin bulaşık makınası hortumu silkelenir veya çekilirse, artıklar aşağıya düşer ve sorun halledilir. İki hortum birden çekilmemelidir; ihtimal çok az da olsa yeni bir tıkanma düşüncesiyle.. Eğer alt dairedekiler yok iseler, bir çamaşır ipine ağırlık bağlayıp, su basan daireden aşağıya sarkıtılmalıdır.
             3- Yöneticiler; mutfak evyelerindeki süzgeçlerin çıkarılmamasını, çıkarılmış ise yeniden takılmasını daire sâkinlerine duyurmalıdır.
2- DOMUZ GRÄ°BÄ° SALGINI
Önemli Not: Bu damlacık enfeksiyonunun; yakınında öksürenin yaydığı virüslerin gözlerden  girdikleri bilinmelidir. Öksürenlerin bulunduÄŸu ortamda aÄŸzı kapatmakla yetinmemeli ve gözleri yumarak, mendille, geniÅŸ çerçeveli gözlük takarak … korunulmalıdır.
a) Spikerlerin yanlış soruları:
     Domuz gribi salgın yapmış mıdır? sorusu yanlıştır. Mikrobiyoloji terimleri olarak, coÄŸrâfî alanda yayılış geniÅŸliklerine göre, azdan çoÄŸa 3 çeÅŸit salgın vardır: Epidemi(25.03,2015 günündeki Türkiye)  endemi(1964’de; GüneydoÄŸu Asya adalarından baÅŸlayan Kolera. DoÄŸubeyazıt hududumuza yaklaÅŸmıştı.) 
Pandemi(Bir kıt’ayı istîlâ eden bulaşıcı hastalık. Not: Grip; damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Ä°stanbullular;öksürürken, a) BaÅŸlarını insan bulunmayan tarafa çevirirlerdi b) Öksürürken ağızlarının önüne mendillerini getirirlerdi; mendil yoksa ellerini kullanırlar ve sonra da yıkarlardı ve en mühimi bnnları saÄŸlık tedbirinden de ileri, istanbul terbiyesi olarak sindirmiÅŸlerdi. Kat Mülkiyeti Kanunundan sonra (ki kanunun adı bile yanlıştır,) Ä°stanbullu ve Ä°stanbul terbiyesi kalmamıştır. KonuÅŸurken ağızdan saçılan damlacıklatın: yakınındaki kiÅŸilerin ağız, burun içine(mukozasına) gelmesiyle hastalık bulaşır; bence, en tehlikelisi gözden bulaÅŸmasıdır ve otobüs gibi yolcuların sıkışık olduÄŸu yerlerde seyahat edenlerin geniÅŸ gözlük kullanması fayda saÄŸlar.
2- HORLAMAYI ÖNLEYEBİLİRSİNİZ
Hastane yatakları gibi, yastık bölümü 30 derece kalkık olsun. Sırtüstü yatınız. Çenenizin ucu ile göğsünüz arasındaki mesâfe 4 parmaktan fazlaca olsun; horlamazsınız. Rad. Dr. Cahit ÖNEY(21.12.2014).
3- VARÄ°S KONUSUNDA YAPMANIZ GEREKENLER:
                                                                      DEVAM EDECEK
                                                                                    -:-

     Muhterem BaÅŸbakanımız R. T. ErdoÄŸan’ın bilgilerine sunulur:
     AÅŸağıdaki yazı, 12 Ocak 2013 tarihli yeni akit s.15 “okurun sesi’den, ‘kısmen’ alınmıştır.14.01.2013
     [[ Sağlıkta doktorun dönüşümü (dövülüşü)
    * İSMİ MAHFUZ BİR Dr.
      Gazetemizin okur köşesinde 6 ocak tarihli Malatya’dan yazan bir kardeÅŸimin yazısı üzerine bu yazı kaleme alındı. (…..) Åžu anda özellikle uzman hekimler tükenmiÅŸ, usanmış, bıkmış, bir an önce emekliliklerini bekler durumda.
       Biz “muhafazakar doktorlar” grevlere katılmıyorsak bu asla saÄŸlık uygulamalarından memnun olduÄŸumuz anlamına gelmez. (…..)
       Åžu anda doktorlar olarak, SaÄŸlık Bakanı’nın uygulamalarından ÅŸikâyetçiyiz. Yapılan deÄŸiÅŸikliklerde görüşlerimizin alınmasını istiyoruz. Ben 46 yaşında 22 yıllık bir hekimim, genel cerrahi uzmanıyım. Åžu anda emekli olan arkadaÅŸlarımız Ä°stanbul ya da Ankara’da 1600 TL emekli maaşı alıyorlar.
       Büyük şehirlerde yaşayan uzman doktorların maaşı 1900 TL civarında. Döner sermaye derseniz hastaneler arasında ve branşlar arasında, bazen aynı branşta bile çok farklı.
       Kimi doktor 1500 TL, kimi doktor 6500 TL, kimi doktor da “0” TL döner alıyor. Bu kadar adaletsiz bir dağılım aynı iÅŸi yapanlar arasında olabilir mi? EmekliliÄŸe yansıyacak ÅŸekilde sabit maaşımızın artırılması ve hkimler arasındaki devasa döner sermaye ücret farkının kapanması acil isteÄŸimizdir.
       Hasta azlığı ya da diğer sebeplerle puanı düşük doktorlara başhekimin inisiyatifiyle %70 ek puan verilmesi (başhekimlerle diyaloga göre değiştiğinden) bu adaletsizliği yeterince gideremedi.
       Doktorlar arasında iÅŸ barışı yok oldu. Hekimler ağır hastalar yerine puan getirici iÅŸlere yöneldi. SaÄŸlıkta ÅŸu an “ne kadar muayene=o kadar para” üzerine kurulu performans sistemi uygulanıyor.
       Bu sistem insan bedenini, “üzerinden para kazanılan bir meta”ya dönüştüren vahÅŸi kapitalist ve materyalist bir uygulamadır ve maalesef müslüman idareciler eliyle yürütülmektedir. Bu insan odaklı deÄŸil tam da para odaklı bir sistemdir. Bir ÅŸekilde bunun deÄŸiÅŸmesi gerekir. Maalesef hastaneler artık ticarethane gibi görülüyor ve o mantıkla iÅŸletilmeye çalışılıyor.
       Bakanımız sürekli “hasta hakları” adı altında vatandaşı tahrik edercesine “paracı doktor” yaftası ile vatandaşı üzerimize saldı.
       Acillerde sürekli hasta yakınlarıyla gerginlik yaşamaktan işimizi yapamaz hale geldik.
       Eskiden 2 bekçi ile idare edilen hastaneler şimdi onlarca güvenlik görevlisi ile asayişi sağlamakta zorlanıyor.
       Hastaneye gelen hastaların 1/3’ü para ödememek için acillere hücum ediyor ve bunların %62’si (Bakanlık verilerine göre) acil olmadıklarını itiraf ediyor.
       Aile hekimliği sistemini oturtmak inadıyla aciller tecrubeli doktorları kaybetti. Acillerde hiç doktor kalmasa bile mevzuat gereği aile hekimlerinden yardım alamıyoruz. 20-30 yıldır branşı dışında hasta görmemiş cildiye, göz, FTR uzmanları acile kapı nöbetine kondu. Doktorların uzmanlık alanının dışında hasta bakması istenerek uzmanlıklarına saygı gösterilmeyip hiçe sayıldı.
       “Nasıl olsa uzman doktor temel tıp eÄŸitimini aldı, acile gelen her hastaya her uzman doktor bakabilir”, demek “nasıl olsa sanayide ustadır, motor arızasına kaportacı da bakar” demekten farksızdır. Ben 21 yıldır branşımın dışında hasta tedavi etmiyorum. Acillerimiz ÅŸu anda periÅŸanları oynuyor ve bakanlık bu konuya etkin gerçekçi bir çözüm üretemiyor.
       Åžu anda acillere gelen vatandaÅŸtan “yeÅŸil alan muayenesi adı altında eczanelerde para kesiliyor. VatandaÅŸ ta bize neden yeÅŸil alan muayenesi (acil olmayan ama acile gelen hastaya para almak için özel bir kod giriliyor) yazdın diye kükreyerek boÄŸazımıza sarılıyor.
       Maalesef pek çoÄŸumuz motivasyonumuzu yitirdik ve iÅŸimizi severek yapamıyoruz. Bakanlığın kendi sitesi olan sbn.gow.tr’deki ankette saÄŸlık personelinin %84’ü çalışma koÅŸullarının giderek kötüleÅŸtiÄŸini söylüyor.
       Bugün dindarı, kindarı, muhalifi hasılı özellikle tüm uzman hekimler arasında yorgunluk, bitkinlik, bıkmışlık, tükenmişlik havası hakim.
       Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.
       Not: Mevcut hükümet üyeleriyle aynı dünya görüşünü paylaşan dertli bir uzman doktorum. (Devlet memuru olduğumdan ismimi yazamıyorum, bu yaştan sonra haksız cezalara katlanamam.)  
                                                                  ****************
                     ArÅŸ’ı ta’cîz edecek âh u ÅŸikâyet birgün..
               Olma nevmîd.. okuyanlar çıkar_elbet birgün !..
                                                                  ****************.
MAHKEME-Ä° KÃœBRÂ’da (sivil), çalışmakta olan hekimler; emeklileri, dul ve yetimleri dâvâcı olacaklar..
       Meltem Yavuz (EYÃœP-Ä°STANBUL’un, 15.02.2012 tarihli akit gazetesinin 15. sahîfasında çıkan ve bütün hekimlerimizin ıstırâbına tercümân olan ÅŸikâyetnâmesini, “emeklilere âit olanları -yakında dünyâdan ayrılacaklarını, envanterinizden düşüleceklerini düşünerek” baÅŸ tarafa (ve aynen) alıp, Hz.Râzık’a vekâlet pozisyonundaki yetkililerin bilgilerine arz ediyorum :
           A- Emekli doktorlara (uzman, ÅŸef, pratisyen) verilen maaÅŸ 1.500 TL.dir. Kırk sene çalışan, yıllarca eÄŸitim gören, emek veren bu insanlara yapılan ve düzeltilmeyen haksız uygulama sürmektedir. Kıyaslandığında hiçbir kesime, asker, hakim, savcı, avukat, bürokrat, milletvekili vs. böyle düşük emekli maaşı verilmemektedir. Bir an önce, ivedilikle düzeltilmesi gereken konuya el atılmamış, 10-20-30 sene sonrasına ÅŸimdi çalışanlar için 100 TL. ile 500 TL. arasında çok düşük artışlar olacağı açıklanmıştır. Halbuki hemen olmuÅŸ, olacak emeklilere intibak yasası gibi yasa çıkartılarak haksızlık bir an önce giderilmelidir. DiÄŸer kesimler gibi eÅŸit bir maaÅŸ verilmelidir. (3000 TL. üstü) Milletvekili Mehmet SaÄŸlam Bey, milletvekili emekli maaşı zammını savunurken, “MaaÅŸlarının % 32’si kadar emekli maaşı alıyorlar, bu kadar düşük oranda emekli maaşı baÄŸlanan yok” diyordu. Doktorlara baÄŸlanan (uzman) emekli maaşı, çalışırken aldıkları maaşın %22’si kadardır( x ). Bu ÅŸeflerde %15 civarındadır. Milletvekili emeklisinin dörtte biri kadar emekli maaşı alamayan doktorlara sahip çıkarak haklarını vermek, haksızlığı gidermek yetkililere düşmektedir.
    Gerekli hakların verilerek, bu kesimin rahatlatılması, üvey evlat muamelesinden vazgeçilmesi dileği ile.
( x ) Dr.C.Öney’in notu: 14 Ekim 2010 akit gazetesi s.9’da Hasan Karakaya’dan: Astsubaylar DerneÄŸi, 9 Ekim Cumartesi günü, Ankara’daki Abdi Ä°pekçi Parkı’nda bir miting düzenlediler. (…..) Mitingde konuÅŸan Dernek BaÅŸkanı Mustafa Erol demiÅŸ ki (…) [ Subaylar emekli olduklarında maaÅŸları yüzde 5 kesilmekte ve sıkıntı yaÅŸamamaktadır; ancak, astsubayların, emekli olduklarında maaÅŸları yüzde 45 azalıyor. bu durum astsubayları açlığa mahkûm ediyor. ]
16.05.2012 akit gazetesi s.18’den [ (…) Memur-Sen Genel BaÅŸkanı GündoÄŸdu (…) “işçiler emekliye ayrıldığında ücretinin yüzde 80‘ini emeklilikte de alıyorken memurlarda bu en fazla yüzde 60‘ı buluyor” diyen GündoÄŸdu (…) ] 
     Bu web sitenin sahibi Rad. Dr. Cahit ÖNEY’in diÄŸer bir ilâvesi:
        (1) Emekli hekimlere hakları verilirken; çocuk zamları, dul ve yetimleri unutulmamalıdır.
        (2) Sigortalı-işçi olarak özel hastanelerde çalışmış Eczacı, Röntgen uzmanı, Bakteriologun “mes’ul müdürlük belgesi”ni SaÄŸlık Bakanlığı vermiÅŸ olduÄŸu dikkate alınarak, “kıdem tazminatı” alabilmek uÄŸruna Ä°ÅŸ mahkemelerinde ihtiyar ve saÄŸlıksız halleriyle SaÄŸlık tesisleri ÅŸirketleriyle karşı karşıya getirilmeleri önlenmeli; SaÄŸlık bakanlığına bir müracaatları ile sorun çözülmüş olmalıdır!..
        (3) Hekim emekliler; Adalet Bakanlığı, İçiÅŸleri Bakanlığı.. emeklilerine nisbetle YILLARDAN BERÄ° düşük emekli aylığı almaktadırlar!!!… Ömürleri, haksızlığın düzeltilmesi çalışmalarının sonuçlandığını görmeÄŸe yetmeyeceÄŸi anlaşılmakla, kanunda; dul – yetimlerinin de yararlanacağını belirteceÄŸinizi açıklarsanız, gönüllerini almış olursunuz. (Ä°htisas arkadaÅŸlarım Rad. Dr. Mehmet A. ve Rad. Dr. Turan A. yıllarca noksan maaÅŸ aldıktan sonra vefât ettiler.)
       Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Sayın Fatih ACAR,
 
              Malatya’da verdiÄŸiniz bilgileri, 13 Mayıs 2012 tarihli akit gazetesinin “SGK’nın prim geliri emekli aylığına yetmiyor” baÅŸlığı altındaki haberinde görüp inceledim.
      
       Tesbitlerinizi tırnak içinde kaydedecek, yalnızca hekimlerle ilgili olarak nâçiz görüşümü italik harflerle sunacağım:
       
         ” 38 yaşında emekli. 20 yıl sisteme prim ödemiÅŸ. Bir de asgari ücretten ödemiÅŸ. 40 yıl emekli aylığı alıyor.” VerdiÄŸiniz misâl  a) “eski tabiri ile” 18 yaşında iÅŸtirakçi olmuÅŸ; b) Erkek hekim, 25 yıldan önce emekli olamazken 20 yılda emekli olmuÅŸ”; c) “sonunda hekim gibi 1’in 4’ünden deÄŸii de asgari ücretten kesinti yapılmış; d) ortalama ömrü 78 yıl kabul ettiÄŸinize göre hekimden 10 yıl daha uzun müddet emekli aylığı almış.. bir işçi, vasıfsız işçi ile ilgili.. Sivil-hekim memur emekliler .. En uzun tahsili yaptıkları halde diÄŸer yüksek tahsillilerin yarısı kadar emekli maaşı alan ve çalıştıkları yıllarda da onların emirleri altında olan hekimler hakkında bir bilgi/haber bekliyoruz.
            Sizi ve hattâ Bakanlığınızı çok aÅŸan; emekli maaşına yansımasını önlemek için emekli keseneÄŸi kesmeyip çeÅŸit çeÅŸit yan-ödemeler, döner sermaye payları, tazminatlar ve de katsayı farklılıkları ile bir kast sistemine müncer olan müzmin memur  rejimi.. Atatürk’ün, Ä°nönü’nün, Bayar’ın CumhurbaÅŸkanlıkları devrinde, Çocuk zamları dışında yan ödemeler, katsayılar.. yok idi. 1960’lı yılların sonuna doÄŸru Ä°dare hukukundaki deÄŸiÅŸimi  -1952’den itibaren hekim memur olarak- müşâhede ettim: Ä°lçelerde: Maarif memuru > Millî eÄŸititim mürürü, Ziraat memuru > Ziraat müdürü ; Tapu sicil memuru > Tapu müdürü: Savcı > BaÅŸsavcı; Savcı yardımcısı > Savcı; Emniyet âmiri > Emniyet müdürü.. oldu ve aylıkları da arttı. Hükûmet tabibi ise SaÄŸlık ocağı tabibi oldu!..
            Tekrar arz edeyim ki, gerekli reformu, ancak Başbakanımız gerçekleştirebilir. Saygılarımla arz ederim.
Not:
       Atatürk, Ä°nönü ve Bayar’ın cumhurbaÅŸkanlıkları yıllarındaki memurları ve emeklilerini âdil maaÅŸlandırma sistemi, “EÄŸitim Hastaneleri ve Anabilim Dalları Yanlışı” sahîfasındadır.
Memur “taban”lı aylık alır..  zam: çaÅŸit çeÅŸit…
Zamsız, tabansız_aylığa mahkûm emeklisi !…
              VEZİN: Mef,ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün
14.05.2012 pazartesi görüşmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu işveren heyeti olarak,
2012 için 3+3, 2013 için 2+3 zam önerdiklerini bildirdi. 11 hizmet kolunu da düşündüklerini ilâve ett.
Haftaya Pazartesi, emeklilere yansıtılmayan zamlarla anlaÅŸma, “bağıtlanmayla”, geçen yıllarda olduÄŸu gibi sonlanabilit.
            
 
      
       B- Çalışmakta olan hekimlerimizin dertlerinden :
   Son yıllarda ülkemizde en çok ezilen, haksızlığa uÄŸrayan, hor görülen, sıkıntı-strese sokulan hizmet çalışanlarının doktorlar olduÄŸu görülür. Canla baÅŸla çalıştıkları halde yeterli takdiri görmedikleri gibi, kaba kuvvete dahi maruz kalmaktadırlar. Söz verilen hakları bir türlü yerine getirilmeyen, iÅŸ yükleri devamlı artırılan, puan mücadelesine sokulan, çalışma arkadaÅŸlarına küstürülen kesimdir. Seslerini çıkarmadan hizmete devam ederler. Ellerine geçen ücret toplamı (maaÅŸ ve performans)  yıllardır hiç artmadığı gibi, devamlı geri gitmrktedir. Puanlar devamlı düşürüldüğünden, kontrollere, nöbetlere puan verilmediÄŸinden (evvelden veriliyordu) performans ücreti beÅŸ yıl evvelinden bile düşüktür. Halbuki enflasyon oranında bir artış olmalıdır.  Hasta sayısı ise beÅŸ yıl öncesine göre iki misli artmıştır.  (60-70 iken ÅŸimdi 120-130’dur) Sabit performans ücreti uygulaması getrilmediÄŸinden, doktorlar gereksiz yere yıpratılmaktadır. Yeterli sayıda hastayı vererek sabit performansa geçmek en makul yoldur.
Ä°zne çıkan doktorlara, bir önceki ay aldığı performans ve maaÅŸ toplamının tamamını vermemek de en büyük haksızlıklardan biridir. Hiçbir doktor izninin tamamını bu yüzden kullanamamakta, gönlünce izin yapamamaktadır. 30 günlük iznini kullanan doktor, maaÅŸ toplamının yarısını dahi alamamaktadır. Åžef ise üçte birini ancak alır. Bunlar iznini ne ile yapacak, geçimini ne ile saÄŸlayacak? Türkiye’de hiçbir memura böyle haksız bir uygulama yoktur. Herkes maaşının tamamını almaktadır. Milletvekillerinin maaÅŸları Meclis tatile girince düşüyor mu?
NOT‘um: Hekimlerin “maaÅŸda adâletsizlik” ÅŸikâyetleri, yıllardanberi devâm ettiÄŸi hâlde yetkililerden, cevap bile gelmiyor. Ä°ÅŸte bir örnek: 05.07.2002 SABAH s.16’da Uzman Dr. Ahmet Akyüz: DoÄŸu’da Uzman-çavuÅŸlar Uzman doktorlardan fazla para alıyor. 
16 Åžubat 2012 PerÅŸembe Ä°NTERNET’den :
       TBMM Genel Kurulunda, Çukurova Ãœniversitesi’nin KKTC’de Kampüs Kurulmasına Ä°liÅŸkin Tasarıyla ilgili SaÄŸlık Bakanı AkdaÄŸ’dan açıklamalar geldi. (…..)
       (…..) AkdaÄŸ, emekli hekim aylıklarının düşük olduÄŸunu ifade ederek, “Bunu mutlaka el birliÄŸiyle düzeltmemiz lâzım. Bu konuda çalışmalara baÅŸladık” diye konuÅŸtu. (…) Biz vatandaşımızı ezdirmeyeceÄŸiz. (…..)
                Ezdirme hiç vatandaşı.. ezdir hekimleri..
                85’inde doktoru beklet, “çalışma” yap!..  (16 Åžubat 2012)
                      VEZNİ: Mef,ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün
                Kış mevsiminde bitmeyecektir çalışması..
                Dur.. ölme!.. et ricâ Melekü’l-mevt’e.. yaz gele!.. (16 Åžubat 2012)      
                         VEZNİ: Mef,ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün
                      Eyvah!.. “Çalışmalar” iki ay geçti, bitmedi;
               Dördüncü ay çıkar.. yaza, kànùnu bekleriz!..  (22 Nisan 2012)
                              VEZNİ:  Mef,ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün
                       NOT: Merhum ERBAKAN; sivil mêmùra % 50, asker mêmùra % 70 zam vermişti;
                                 bu kerre; asker memurlara “derhal” zam yapıldı; hiç olmazsa emekli hekim
                                 maaşları, aynı kanunla güncelleştirilebilir idi..
                      Kànun çıkardı kendi için.. hiç çalışmadan..
       Milletvekîli, ballı türünden emeklilik !..
       Kànun çıkardı bir gece Meclis, Vekillere..
       Doktor-emekli?.. Yetmedi 4 ay çalışmağa !..  
                     Bekler sivil “emekli-hekim” haklı bir maaÅŸ;
              Almak gerek rızâsını Sosyal güvenliÄŸin?’..  (24 Nisan 2012)
              Son söz ve yetki Mâliye, Sosyal Güvenlik’in..
              Hâkim denir mi sağlığa Sağlık Bakanlığı?..
               Kànùnu çıkmak üzre polis, astsubayların..
               Sabret biraz.. gelir sıra elbet hekimlere!..
                                         . (15.05.2012)
                        Mânâsı yok verilse 1’in 4’ü herkese..
                Kast sisteminde katsayı var.. hâlleder işi !..
                       Asker, hukukçu, mülkiye mensùbu pâyidâr;
             Almakta çöpçü aylığı doktor emeklisi !..
              Kürd, Arnavud, Roman ve de Lâz, Türk eşit.. fakaaat;
              Asker, Hukukçu zirvede.. Doktor: Üvey çocuk!..           09.06.2012
              GerçekleÅŸir mi “6 Nisan Emri”, ErdoÄŸan?..
              Doktor emeklisinde ümitler tükenmede…       09.072012
                       SABAH E-Gazete 21 Haziran 2012‘den. [ Bakan AkdaÄŸ’dan ‘kürtaj’ açıklaması   (…..) AkdaÄŸ, BaÅŸbakan
                       Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın talimatıyla, bu konuda bir rapor hazırladıklarını belirterek ….. ] 
             … AA 06 Nisan 2012  … Doktorların emekli maaÅŸlarına iyileÅŸtirme …  …
             Ä°flâs eden Ä°dâre hukùku“yla baÅŸbaÅŸa;
             Doktorların garip gurebâdan emeklisi!..
             Kast sisteminde doktora yer yoksa.. paryadır !..
             HoÅŸ karşılanmıyor hiçe saymak hekimleri…
             Hayret!.. Ä°mam-Hatib’den_alınmıştı KATSAYI;
               KAST SÄ°STEMÄ°’nde yüklenivermiÅŸ hekimlere!..
               Kànunların, hukùka riâyet, vazîfesi !..
               “Kast sistemiyle baÄŸdaÅŸamaz”, der, “demokrasi” !..      07 Hazîran 2012        
            
                              Hehimler; diğer yüksek tahsillilerin emirleri altında ömür tüketirken bu âmirleri
                        makam/ÅŸeref tazminâtı alırdı ve maiyetlerideki hekimlere “aÅŸağılanma tazminâtı”
                        düşünülmemiÅŸtir. ??? … 
                                  Yukarıdaki beyitler  Mef,ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün  veznindedir
     OrtaçaÄŸdan kalma KAST SÄ°STEMÄ°’ne uygun Devlet teÅŸkîlâtı modeli ve yönetimine, derin devlet teÅŸekkülüne; -meslekî üstünlük ve maddî menfaatlerini temin için- 1960 cuntası ile akıl veren hukukçuları imkân saÄŸlamışlardır. 
     
                                                                                           *****
              Erdoğan!.. Milletin ne der, dinle :
              “Su ve ekmek deÄŸil, hak_istiyoruz!..”
                               Vezin: Feilâtün(Fâilâtün) mefâilün feilün(fa’lün)
                                                     
  Muhterem Sağlık bakanımız Prof. Dr. Recep AKDAĞ,
  Yıllardır (5 yıldır) yazdığım halde Devlet hastanelerinde “YOÄžUNBAKIMDA YER YOK!” uygulaması devâm ediyor.
                                 Hiç bitmeyen senaryo :
                                 “Yer yok yoÄŸunbakımda!..”
                                        VEZNİ: Müstef,ilün feùlün
       
        AÅŸağıda verdiÄŸim örneklere bir yenisi daha eklendi: [[ AKASYA Durağı’nda oynayan Evin Esen (63) rahatsızlanınca hemen Göztepe EÄŸitim Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada ilk müdahale yapıldı. Ancak “yoÄŸun bakımda yer yok” denilerek baÅŸka hastaneye sevkedildi. Ambulansta öldü. > SÖZCÃœ 20.01.2012 s.1 ]]
        24.01.2012 EK’i: Bu akÅŸam, TV ekranlarında yer alan 2 adet “yeni vak’a”yı, internetten edidiÄŸim bilgilere dayanarak kaydediyorum :
        1) Suna Düzyol; Ãœmraniye’de halk otobüsünden inmeye çalışırken metrelerce sürüklendklten sonra Ãœmraniye EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi’ne kaldırılıyor. YoÄŸunbakımda yer bulunmadığından vefât ediyor.
        2) Menenjit hastası 2 yaşındaki Muhammet ErÅŸek; Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne, 2 izolasyon odasının da dolu olduÄŸu söylenerek kabul edilmiyor; hastane bahçesinde, ambulans içinde âcil müdâhale yapılırken canveriyor. 
        3 gündür cerrahi servisinde “ileus kat’î teÅŸhîsiyle” yatan, 3 gündür ameliyat edilmeyi bekleyen 1926 doÄŸumlu hasta bir hekime bile “yoÄŸunbakımda yer yok; filânca veya falanca özel hastaneye gidin” denmekle beraber, epikrize, hilâfı hakîkat olarak, “Ä°steÄŸi üzere ayrıldığı” yazılıyor!!..
        Özel Hastanelerimizde “YOÄžUNBAKIMDA YER YOK!”  DENMÄ°YOR???

                ArÅŸ’ı ta’cîz edecek âh u ÅŸikâyet birgün..              Olma nevmîd.. okuyanlar çıkar_elbet birgün..

                                                                 *
       Kâmildir_o insan ki, yaşar hâtıralarla;
       Bir başka kerem beklemez_artık gelecekten!..
                                                 Yahyâ Kemâl BEYATLI
                      VEZNİ: Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün                                                       
Hükûmet tabipliğim, Sağlık müdürlüğüm, Sağlık Bakanlığı müfettişliğim ve SSK  sağlık ünitelerinde görevlerim süresince kaymakamlar, vâlîler, jandarma komutanları,  sâir atanmışlar; bakanlar, milletvekilleri, senatörler, belediye başkanları ile ilişkilerimden  ziyâde halkımızın sosyoekonomik durumunu/çektiklerini ön plana alarak  yaptığım tesbitleri,  yeni sorumlularınca dikkate alınır ümîdiyle kaydediyorum. Kronolojik sıra gözetmeyerek, günümüzde tartışılan konulardan başlıyorum..

Hâtıralarımı yazarken  şu beyiti hatırımdan çıkarmayacağım:

         Bâis-ii şekvâ bizee hüzn-ii umûmîdir Kemâl;

         Kendi derdii gönlümün billâââh gelmez yâdıma!..

 a) İMF / Mâliye kıskacında SAĞLIK HİZMETLERİ :

             Arşı ta’cîz edecek âh u ÅŸikâyet birgün…                                
             Olma nevmîd.. okuyanlar çıkar_elbet birgün..

Ä°lgiliMakaleler:

  • Ä°lgili Makale bulunamadı!..