• Cuma, Temmuz 21st, 2017
Mehmed Akif’de aruz kalıpları
MEHMED AKİF ERSOY’UN KULLANDIĞI ARUZ KALIPLARI (2)
DÖRDÜNCÜ KİTAP
F Â T İ H K Ü R S Ü S Ü ‘ N D E
-Vapur yanaştı mı? -Çoktan! -Demekki Köprüdeyiz İKİ ARKADAŞ FATİH YOLUNDA s.239
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 321 mısra’ s.239
Tutun da “zerre”lerinden çıkın “sehâbî”ye VÂİZ KÜRSÜDE s.253
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 1352 mısra’ s.253
-Yârab; bizi kahretme, helâk eyleme -âmin! VâİZ KÜRSÜDE(DUÂ) s.296
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 19 mısra’ s.296
BEŞİNCİ KİTAP
H Â T I R A L A R
Ey bunca zamandır bizi te’dîb_eden Allah! (Başlıksız-1)s.301
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 50 mısra’ s.301
Baksana, kim, boynu bükük ağlayan UYAN s.303
Müfteilün müfteilün fâilün 40 mısra’ s.303
Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır (Başlıksız-2) s.307
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 40 mısra’ s.307
Müslümanlık nerde, bizden geçmiş_insanlık bile (Başlıksız-3) s.311
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâiün 40 mısra’ s.311
Nihâyet neyse idrâk ettiğin şey ömr-i fânîden (Başlıksız-4) s.315
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 40 mısra’ s.315
Biz ki yarmıştık şuùnun en büyük ummânını (Başlıksız-5) s.319
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün 40 mısra’ s.319
Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlıktır (Başlıksız-6) s.323
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 36 mısra’ s.223
Havâ ağırdı, fakat, pek dokunmuyordu sıcak (EL-UKSUR’DA) s.325
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 125 mısra’ s.325
“Biraz da kahveye çıksak..” demişti arkadaşım (BERLİN HÂTIRALARI) s.330
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 697 mısra’ s.330
Nâr-ı beyzâ mı nedir, öğle zamânında güneş? (NECİD ÇÖLLERİNDEN MEDÎNE’YE) s.353
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 60 mısra’ s.353
Menâha’dan geçiyorduk,ikindi olmuştu (MECİD ÇÖLLERİNDEN MEDİNE’YE)s.355
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 144 mısra’ s.355
ALTINCI KİTAP
 S I M
Vay Hocam! Vay gözümün nùru efendim, buyurun’ (Başlıksız-1) s.365
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 16 mısra’ s.365
Barıştık.. yüzün gülsün_artık imam (Başlıksız-1) s.365
Feùlün feùlün feùlün feul 2 mısra’ s.365
-Hele dur, öfkemi tekmilleyeyim.. Tekmille! (Başlıksız-1) s.365
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’ün) 29 mısra’ s.365
“Selâmün aleyküm behey kör kadı!” (Başlıksız-1) s.366
Feùlün feùlün feùlün feul 1 mısra’ s.366
“Seni çok sözlü!” dedin, yetmedi, tekdîr ettin (Başlıksız-1) s.366
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 248 mısra’ s.366
Mahallemizde (çabuk yaz!) -Şaşırmayım dur ki (Başlıksız-1) s.376
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 38 mısra’ s.376
-Onu bilmem.. şu, bitirdik ya nihâyet zor zar (Başlıksız-1)s.378
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 281 mısra’ s.378
Oruç sıcaklara gelmiş.. Kır_Ağsı bakmış ki (Başlıksıs-1) s.387
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 40 mısra’ s.387
Ağaç mı desem, kütük mü desem? (Başlıksız-1) s.389
Müfâaletün müfâaletün 4 mısra’ s.389
-Ya sonra? –Karşıma, baktım, dikildi -Kim? –Bir_adam (Başlıksız-1) s.389
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 2 mısra’ s.389
Babam mı desem, kızım mı desem? (Başlıksız-1) s.389
Müfâaletün müfâaletün 4 mısra’ s.389
-Uzatma, sen buluyorsun belânı, Allah’dan (Başlıksız-1) s.389
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 2 mısra’ s.389
Bugün mü desem, yarın mı desem? (Başlıksız-1) s.389
Müfâaletün müfâaletün 4 mısra’ s.389
-Ne kadar doğru! Hocam, hayra yorulmaz bu gidiş (Başlıksız-1) s.389
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 179 mısra’ s.389
Gürül gürül okuyor hep, gürül gürül okuyor (Başlıksız-1) s.395
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 2 mısra’s.395
Deyivermez mi, ne dersin? –Ama pek hoş cidden (Başlıksız-1) s.395
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 194 mısra’ s.305
Eşeklerin canı yükten yanar. aman! derler (Başlıksız-1) s.402
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 24 mısra’ s.402
Sen işin yoksa devir çamları paldür küldür (Başlıksız-1) s.403
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 239 mısra’ s.403
Güzel yazılmış_eserler ve şüphesiz ki müfid (Başlıksız-1) s.411
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 55 mısra’ s.411
Şimdi oğlum, sana bir vak’a da ben söylersem (Başlıksız-1) s.413
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 71 mısra s.413
Dedim ki: Bunca zanandır nedir bu gizlenmek? (Başlıksız-1) s.416
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 7 mısra’ s.416
Bir de baktım, canavarlar pusulardan çıkarak (Başlıksız-1) s.416
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 839 misra’ s.416
04.Temmuz.2010
6.KİTAP ÂSIM’daki: “Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?” mısraı ile başlayan bölüm, Safahât‘ın en heyecanlı şiiridir ve halk arasında “Çanakkale Şehitlerine” başlığı ile isimlendirilmiştir. Duyulan heyecân: “Şühedâ gövdesi bir baksana, dağlar-taşlar…” mısraı ile iyice artar ve hamâsî şiirlere baş örnek olup “Ey şehîd oğlu şehîd.. isteme benden makber; / Sana âgùşunu açmış duruyor Peygamber!..” beyti ile son bulur.
“Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan; / Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan!..” beytindeki “Mor bulutlarla”, evvelce “Ebr-i nîsânı” idi..
YEDİNCİ KİTAP
G Ö L G E L E R
Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı HÜSRAN s.449
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 12 mısra‘ s.449
Musallat, hiç göz_açtırmaz da Garb’ın kanlı kâbùsu ŞARK s.451
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 45 s.451
Cihân altüst olurken seyre baktın öyle durdun da ALINLAR TERLEMELİ s.453
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 42 mısra’ s.453
Görünmez âşinâ bir çehre olsun rehgüzârında UMAR MIYDIN? s.455
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 40 mısra’ s.455
Bir nüsha-i kübrâ idin_oğlum, elimizde MEHMED ALİ’YE s.457
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 12 mısra’ s.457
Sen! Ben! desin_efrâd, aradan vahdeti kaldır HÂLÂ MI BOĞUŞMAK s.461
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 46 mısra’ s.461
Lâkin, hani? Bir nefhası yok sende ümîdin YEİS YOK s.465
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 42 mısra’ s.465
Allàh’a dayanmak mı? Asırlarca dayandık AZİMDEN SONRA TEVEKKÜL s.469
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 48 mısra’ s.469
Beş yüz sene bekler mi? Nasıl bekleyeceksin? SÜLEYMAN NAZİF’E s.471
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 44 mısra’ s.471
Bütün dünyâya küskündüm, dün_akşam pek bunalmıştım BÜLBÜL s.473
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 46 mısra’ s.473
Barındırmaz mısın koynunda ey toprak derin yer pek LEYLÂ s.476
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 47 mısra’ s.476
Şu bağlı yelkeni çözsek de, nehri atlayarak FİRAVUN’LA YÜZ YÜZE s.478
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 216 mısra’ s.478
Gök kubbenin_altında yatar al kan_içinde ŞEHİTLER ÂBİDESİ İÇİN s.485
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.485
Huzeyfetü’l-adevî der ki: Harb-i Yermùk’un VAHDET s.486
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 30 mısra’ s.486
Şarkın ki mefâhir dolu, mâzî-i kemâli VAHDET s.487
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 10 mısra’ s.487
Bütün kandillerin tehlîle dalmışlar.. şaşırdım ben GECE s.488
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 42 mısra’ s.488
Bu bir ma’bedse, çırçıplak yakışmaz, sonra, gàyet loş HİCRAN s.490
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 38 mısra’ s.490
Şuhùdundan cüdâdtr, çok zamanlar var ki, îmânım SECDE s.492
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 40 mısra’ s.492
Nasılsa ismimi duymuş ki bendegânından HÜSAM EFENDİ HOCA s.494
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 20 mısra’ s.494
Geçmişten_adam hisse kaparmış.. Ne masal şey KISSADAN HİSSE s.495
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.495
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince RESMİM İçİN s.495
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.495
Bir canlı, izin varsa, şu toprakta, silinmez RESMİM İÇİN s.495
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.495
Dış yüzüm böyle ağardıkça ağarmakta, fakat RESMİM İÇİN s.495
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.495
Gokten_ay parçası hâlinde o rahmet güneşi TEBRİK s.496
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.496
Dört taraftan akın_etmiş de nasıl, çepçevre TEBRİK s.496
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.496
“Arkamda kalırsın, beni rahmetle anarsın.” SAFAHÂT İÇİN s.496
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.496
Bahâr olmuş; çemenler, lâleler, güller bütün bitmiş SA’DÎ’den terceme s.496
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 4 mısra’ s.496
Ne lâhùtî geceymişsin ki teksin sermediyyetde MEVLİD-İ NEBÎ s.496
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 6 mısra’ s.496
Ne odunmuş babanız; olmadı bir baltaya sap ÇOCUKLARA s.497
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 6 mısra’ s.497
Ey bâd-i sabâ, uğrayacaksın ya şimâle BİR ARÎZA s.498
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 44 mısra’ s.498
Ondört asır_evvel, yine bir böyle geceydi BİR GECE s.500
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 24 mısra’ s.500
Ölen insan mıdır? Ondan kalacak şey: Eseri NE ESER, NE DE SEMER s.501
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 18 mısra’ s.501
“Bir_ömürdür, içiyorsun; bırak_artık şunu” der DERVİŞ AHMED s.502
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 21 mısra’ s.502
Aman_Ahmedim, bana baksana DERVİŞ AHMED s.502
Mütefâilün mütefâilün 4 mısra’ s.502
Cezbe kuvvetlice gelmiş ki dışardan Dedeme DERVİŞ AHMED s.503
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 5 mısra’ s.503
Bu gidiş_hayır değil_Ahmedim DERVİŞ AHMED s.503
Mütefâilün mütefâilün 4 mısra’ s.503
Lâkin_aldırmıyor_Ahmed, cereyanlar müdhiş DERVİŞ AHMED s.503
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 3 mısra’ s.503
Aman_Ahmedim, sonu pek yaman DERVİŞ AHMED s.503
Mütefâilün mütefâilün 6 mısra’ s.503
Asılır,boş; kasılır boş. Dedem_en sonra dalar DERVİŞ AHMED s.503
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 25 mısra’ s.503
Coşar âvîzeler_artık, köpürür kandiller SAİD PAŞA İMAMI s.505
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 74 mısra’ s.505
“Sultân-ı Rüsûl, Şâh-ı mümeccedsin_Efendim (ŞEYH GÀLİB) SAİD PAŞA İMAMI s.507
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 6 mısra’ s.507
Kesilir gitgide, tedrîc ile sesler artık SAİD PAŞA İMAMI s.508
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 32 mısra’s.508
Beni rahmetle anarsın ya, işitsen, bir gün RESMİM İÇİN s.509
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.509
Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir NEFS-İ NEFİS s.509
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.509
Hüdâ râzıı değil, halk istemez, hilkat”gebersin!” der YAŞ ALTMIŞ s.509
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 6 mısra’ s.509
Lâmekânlarda mısın, nerdesin_, ey gàib_İlâh? NERDESİN? s.510
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s510
Tek hakıykat var_evet bellediğim dünyâdan TEK HAKIYKAT s.510
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.510
Seni bir nùra çıkarsam diye koştum durdum HAYAT ARKADAŞIMA s.510
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.510
İhtiyâr amcanı dinler misin_oğlum Nevruz? NEVRUZ’A s.510
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.510
Şu mâcerâyı işittim birinden_, üç sene var SAN’ATKÂR s.511
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 124 mısra’ s.511
Heyecâna verdi gönülleri SAN’ATKÂR s.515
Mütefâilün mütefâilün 4 mısra’ s.515
Benim de kalb-i harâbımda duyduğumhicrân SAN’ATKÂR s.515
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 80 mısra’ s.515
İSTİKLÂL MARŞI 41 mısra’ s.522
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun_üstünde tüten en son_ocak!..
O, benim milletimin yıldızıdır.. parlayacak!..
O, benimdir.. o, benim milletimindir ancak!..
Çatma, kurbân_olayım çehreni, ey nazlı hilâl;
Kahramân_ırkıma bir gül!.. Ne bu şiddet, bu celâl?..
Sana olmaz, dökülen kanlarımız sonra, helâl…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!..
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış?.. Şaşarım!..
Kükremiş sel gibiyim.. bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları.. enginlere sığmam, taşarım!..
Garb’ın_âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim_, îman dolu göğsüm gibi serhaddim var!..
Ulusun(x), korkma!, nasıl böyle bir_îmânı boğar
“Medeniyyet?” dediğin tek dişi kalmış canavar?!..
Arkadaş!.. Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper_et gövdeni; dursun bu hayâsızca akın..
Doğacaktır, sana va’dettiği günler, Hakk’ın;
Kim bilir.. belki yarın, belki yarından da yakın!..
Bastığın yerleri “toprak?” diyerek geçme, tanı;
Düşün_altındaki binlerce kefensiz yatanı!..
Sen şehîd oğlusun_.. incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı!..
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?..
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan.. şühedâ!..
Cânı, cânânı; bütün vârımı alsın da Hüdâ,
Etmesin, tek, vatanımdan beni dünyâda cüdâ!..
Rùhumun, senden_İlâhî, şudur_ancak emeli:
Değmesin mâbedimin göğsüne nâ-mahrem_eli;
Bu ezanlar -ki şahâdetleri dînin temeli-
Ebedî, yurdumun_üstünde, benim, inlemeli!..
O zaman.. vecd ile bin secde eder -varsa- taşım;
Her cerîhamdan_, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rùh-i mücerred gibi yerden, na’şım..
O zaman, yükselerek Arş’a değer belki, başım!..
Dalgalan, sen de şafaklar gibi, ey nazlı hilâl!..
Olsun_artık dökülen kanlarımın hepsi helâl!..
Ebediyyen; sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet,
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!..
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün)
(x) Hâfızam beni yanıltmıyorsa “Ulusun” kelimesi evvelce “Milletin” idi. Bu şiir, bütünüyle 1921’de TBMM’nde kabùl edilmiştir; onun bir kelimesini şâiri bile değiştiremez; eğer değiştirilmesi gerekiyorsa kanun gerekir; “ben yaptım, oldu!” tutumu lâubâlîliktir.
NOTLAR:
–Ömer Rıza DOĞRUL merhùmun, s.521’de verdiği bilgiden cümleler:
[[ Mehmed Âkif merhum, İstiklâl Marşını Şubat 1337 (1921) de yazdı. Eser,
1 Mart 1337 günü Büyük Millet Meclisinde, o zamânın Maarif Vekili olan
Hamdullah Suphi (Tanrıöver) tarafından okundu ve Millet Meclisinin
tezahürleriyle karşılandı. Büyük Millet Meclisi bu marşı, 12 Mart 1337 (1921)
günkü toplansısında resman kabul etti. (…..) Böylece marşın kabul merasimi
12 Mart 1337 (1921) Cumartesi günü saat 17.45’de nihayet buldu. (…..) ]]
NOTUM: 1921’de kabùi edilen metinde; dördüncü dörtlükte “Ulusun” kelimesi
yoktu, “Milletin” kelimesi vardı!. (Atatürk’ün, 1937 yılında “Ulus” ve
benzeri yakıştırma sözleri terk ederek “Millet” ve benzeri kelimeleri
tercih ettiğinin delilleri için; bu web site’min TDK bölünündeki,
Prof.Dr.Osman Fikri SERKAYA’nın, “ATATÜRK ve Türk dili” başlıklı
konferansına bakınız. ) Anayasamızın 3. maddesinde koruma altına alınan değerlerimizin değiştirilemez hükmü nasıl değişti? Bu hatâ düzeltilmelidir.
S o n E s e r l e r i
Mehmed Âkif’in En Son Manzumeleri ve Basılmayan Şiirleri
SAFAHAT, merhumun 1933’de Kahire’de neşrettiği ….. s.525
Yanık bağrında, yıllardır, kanar mızrâbının yâdı Şerif MUHYİDDÎN’e s.527
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 38 mısra’ s.527
Hepsi göçmüş.. hani yoldaşlarının hiçbiri yok RESMİMİN ARKASINA s.529
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 4 mısra’ s.529
Şu serilmiş görülen gölgeme imrenmedeyim RESMİM İÇİN s.529
Ne saâdet!.. Hani ondan bile mahrùmum ben!..
Daha yıllarca, emînim ki, hayâtın yükünü,
Dizlerim titreyerek çekmeğe mahkûmum ben!..
Çöz de artık yükümün kördüğüm_olmuş bağını;
Bana çok görme, İlâhî, bir_avuç toprağını!.. 6 mısra’ s.529
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün)
Kasr-ı Gülşen’sin, evet.. lâkin gönüller şen değil!.. KASR-I GÜLŞEN s.530
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâiün 4 mısra’ s.530
NOT: Kasr-ı Gülşen > Prens Abbas Halim Paşa’nın Hilvan’daki köşkü
Vîrânelerin yasçısı baykuşlara döndüm BİR KIT’A s.530
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 4 mısra’ s.530
Sefâlet, olsa hattâ müntehâsııı râh-ı irfânın TERCÜME s.530
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün 4 mısra’ s.530
Sen_ey cihân-ı muvahhid ki mâh-ı gufrânı BAYRAM s.530
Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa’lün) 8 mısra’ s.530
Şaaark’dan başlayarak Mağrib-i aksâ’ya kadar KURBAN BAYRAMI s.530
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 6 mısra’ s.531
Şîrâzîdir iç_âfiyetle ŞÎRÂZ s.531
Mef,ùlün fâilün faùlün (Sekt-i melih) 4 mısra’ s.531
Zûlmette kalan zemîn-i Şark’a MEVLİD s.531
Mef,ùlü mefâilün faùlün 6 mısra’ s.531
Mâdâme ki gördün bu güzel günleri, artık HÜRRİYET BAYRAMI s.531
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feùlün 6 mısra’s.531
Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine RAMAZAN s.532
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feûl (Rubâî veznidir) 6 mısra’ s.532
NOT: 6 mısra’lı olduğundan Rubâî değildir; Rubâî vezinli KIT’A’dır.
Ondört asır_evvelki meşîmen senin_ey leyl MEVLİD s.532
Mef,ùlü mefâîlü mefâîlü feûlün 6 mısra’ s.532
Ramazan geldi zamânında bu yıl, hamdolsun AZGINLAR s.532
Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün(fa’lün) 8 mısra’ s.532
Yılmam_ölümden, yara’dan.. askerim!..ORDUNUN DUÂSI s.533
Müfteilün müfteilün fâilün 4 mısra’ s.533
Âmin! Desin hep birden, yiğitler ORDUNUN DUÂSI s.533
Müstef,illâtün müstef,ilâtün 3 mısra’ s.353
Türk_eriyiz.. silsilemiz kahraman ORDUNUN DUÂSI s.533 Müfteilün müfteilün fâilün 4 mısra’ s.533
Âmin! Desin hep birden, yiğitler ORDUNUN DUÂSI s.533
Müstef,illâtün müstef,ilâtün 3 mısra’ s.353
Millet_için etti mi ordum sefer ORDUNUN DUÂSI s.534
Müfteilün müfteilün fâilün 4 mısra’ s.534
Âmin! Desin hep birden, yiğitler ORDUNUN DUÂSI s.534
Müstef,ilâtün müstef,ilâtün 3 mısra’ s.534
Ey Ulu Peygamberimiz!.. Nerdesin?.. ORDUNUN DUÂSI s.534
Müfteilün müfteilün fâilün 4 mısra’ s.534
Âmin! Desin hep birden, yiğitler ORDUNUN DUÂSI s.534
Müstef,ilâtün müstef,ilâtün 3 mısra’ s.534
Yurdunu Allàh’a bırak, çık yola CENK ŞARKISI s.535
Müfteilün müfteilün fâilün 40 mısra’ s.535
SAFAHAT’dan alıntıların sonu.. 10 TEMMUZ 2010
– S O N –
EK :
Tekrir san’atı ve Teşhis (Kişileştirme) san’atı
( İslâmî Edebiyat dergisi Ocak-Şubat-Mart/ 2012 s.10/11’de çıkan “DR.CAHİT ÖNEY İLE SÖYLEŞİ” başlıklı yazıdan )
(….) Vezin, kafiye açısından sonra, edebî san’atlar yönüne de bir göz atmak isterim:
Ömer Faruk Turgut merhum Tedâî başlıklı şiirinin I. Bölümünde Temmuz sıcağında Diyarbekir’de cümlesini 2 yerde kullanmıştır ve II. Bölümde de Zülküfül dağının eteğinde cümlesini de 3 defa kullanmıştır. Bu, Tekrir san’atının biliçli olarak kullanıldığını ifade eder. Tekrir san’atına klasik örnek, Süleyman Çelebi’nin Mevlidinin Merhabâ bahridir.
Mehmet Nar merhum Kıl Aba başlıklı hikâyesinin ilk sahîfasında Teşhîs san’atı 4 defa kullanılmıştır. Teşhis san’atı; cansız nesnelerin canlı gibi gösterilmesi, konuşturulması san’atıdır.
“Batı Torosların eteğine tutunmuş yürüyorduk.” , “… akşam sessizliğinin üzerimize yürüdüğü bir an..” , “Gecenin karanlığı bizim bu sohbetimizden yararlanarak, yapacağını yapmıştı.” , “Artık karanlığın kucağındaydık”
İlgiliMakaleler:
Kategori: MEHMED AKİF ERSOY’UN KULLANDIĞI ARUZ KALIPLARI ve Sekt-i melîh
| | Comments off