Nazma çekdim bir devir târîhini;
Kendi örfüm, kendi ufkumdan bakıp!..
…..İslâmî Edebiyat..Temmuz 2009..Sayı 47 ………………………….
“ŞÂM-I GAM”, târîhi, salben katlinin;
Milletin gönlünde kabrin, Menderes!..
….. ŞÂM-I GAM ŞÂM: 300+1+40=341 GAM: 1000+40=1040
ŞÂM-I GAM : 1381 Hicrî-1961 Mîlâdî NOTLAR: 1) Şâm-ı’daki
“-ı” eki, Ebced hesâbında dikkate alınmaz ve eski harfler çağında
Yazılmaz idi. 2) Hz.Hüseyin Efendimizin ve yakınlarının Kerbelâ’da
şehîd edildikleri 10 Muharrem akşamına, Şâm-ı garîban denir. …..
Reddedilsin cümle inkâr evvelâ;
Başlıyor zîrâ şahâdet “lâ!” ile!..
…..İslâmî Edebiyay…Ocak 2010..Sayı 49………10.03.1998…..
Yetti artık ey ferâset sâhibi;
Bir delikten soktu akrep kaç kere?!..
…..İslâmî Edebiyat..Ocak 2010..Sayı 49 ……………………………..
“Hastayım!” dersin, gidersin doktora;
Müşterî görmekte doktor hastayı!..
……………………………………………………………………………………………..
Kahramanlık taslayanlar millete;
Gün gelip mahkûm edilmiş zillete!..
……………………………………………………………………………………..
Biz, tanınsın derken “insan hakları”;
Kıldı serbest.. en büyük hakmış zinâ!..
……………………Bak: Yüce bir mahkeme ibtâliyle……………..
Ben garîb üü bîkes üü bîbaht idim;
Umdu âlem perr ü bâlimden meded!..
…………………………………………………………………………………
Nâtüvân üü bîkes üü lâşey iken;
Umdu âlem perr ü bâlimden meded!..
……………………………………………………………………………………..
Mal götürmüş iş kuran, dönmüş köşe;
Geçti ömrüm 24 âvâz ile!..
………. 24 âvâz : Millî mùsıkîmiz………………………………………….
“- Âzerî, kardeş sayılmaz Türklere!..
Çünkü biz sünnî’yiz, onlar şîa’dan!..’’
……..Turgut Özal’ın sözüdür……………………………………….
Kim ki vardır milletinden gizlisi;
Hâce bilmişdir muhakkak iblisi!..
…………………………………………………………………………..
Verdi hükmün cümle âlem: “Türk için,
Kaybedilmiş kirli yıl 97 !..’’
………………………………………………………………………………
Fikrin, îmânın terakkî eylesin;
Sohbet_et yalnızca ehlullàh ile!..
….İslâmî Edebiyat.Ocak 2010…Sayı..49 ……11.06.1998….
“İrticâ!” derler benim îmânıma;
Çağdaşın indinde mü’min mürtecî!..
…Anadolu aydınlanması…. .09.03.1998 ……………………………..
Yaptığın zamdan boşalmış her kese;
Olduğun yetmez mi mahcup herkese?!..
…… 04.02.1998………..Enflâsyon: % 101,6 ……………………
İmtihân etmem demiş, mestùreyi;
Bir velî kızmış, yemiş yumruk Sözen!..
….. 17.02.1998 TV’ler: K.B.B. müt. Prof.Dr..Nurettin Sözen
………………………………………………………………………..
İP’li, İP’siz yaptılar 500 kişi,
“Mikro eylem” irticâ karşıtları!..
… 29.03.1998 AKİT: Ankara’da yürüyüç yaptılar ………
… Anadolu aydınlanması……………………………………..
İstifâ et, gel de ey Gürsoytrak;
Fazladır sizden kelaynaklar bile!..
… 29.03.1998 AKİT: 28.03.1998 Ankara; “İrticâya karşı
omuz omuza” yürüyüşü.. 60 Kuruluş+CHP+İP desteğinde..
Organizatör: Suphi Gürsoytrak.. Katılım: 500 kişi.. Serdar
Arseven, yazısını; kelaynaklardan azdınız, diye bitirmiş…..
Gör ki Mes’ut bağlamış ikbâlini;
Haklı-haksız, Tansu’nun idbârına!..
………………………….10.04.1998……………………………………………
Bursa’dan seslendi Çiller; Yılmaz’a:
“Hakka rağmen, halka rağmen, iktidâr!..”
.. 10.05.1998 Bursa (Yenişehir) konuşması …………………….
Zûlm edip vaktiyle almış bedduâ;
Şimdi elbet bildirirler haddini!..
………………………………………………………………………………
Medyatikler “Tanrı-devlet”den yana;
Eyliyorlar îtimâd ihsânına!..
………………………….. 30.06.1998…………………………………………..
Döndü “Tahran zirvesi”nden Cumbaba;
Bir gün evvel geldi!.. Erken dönmemiş?!..
………………………….. 11.12.1997 ………………………………………………….
Kaç trilyon gitti teşviktir diye?..
Verdiler Aydın Doğan, Dinç Bilgin’e!..
….. KANAL 7: Hükûmet; Doğan ve Bilgin’e, yürürlükten
kalkmış bir kararnameye dayanarak 14,6 trilyon teşvik kredisi
vermiş. ……KANAL-7: 15.12.1997……………………………………..
Sürdürür müşrik, münâfık saltanat;
Çok zamân âbâd olunmaz zûlm ile!..
………………………………………………………………………………
Yaptılar yanlış “balâns âyârı”nı;
Oldu nâçar enflasyon yüzde yüz!..
.. 05.01.1998 [04.03.1997’de Sincan’da tanjkar yürütülmüş
ve “balâns âyârı yapıldı” denmişti.]
Tutturup “tevhîd-i tedrîsat!” diye;
Verme “tedrîsât-ı tevhîdî”ye son!..
………………………………………………………………………………
İrticâ bâbında töhmet başlasın;
Zinde kuvvetler hayâlet taşlasın!..
………………………………………………………………………………..
Çıktı bak Mes’ut, Danıştay’dan yasak,
Onbeşinden önce Kur’an kursuna!..
…. ..8 yıl kesintisizde müslümanların gönlünü almak için ,
Başbakan Mes’ut Yılmaz Hükûmeti; yaz tatilinde, 5 inci
Sınıfı bitirenlerin, Diyânet’in açacağı Kur’an kurslarına
Gidebileceğine dâir Yönetmelik yayınlamıştı; Barış Partisi
İtiraz etti; Danıştay yönetmeliği iptal ett. 02.02.1998 ……….
………Anadolu aydınlanması………………………………………
Taşra kalsın ey azîz erbâb-ı şer;
Hangi âdem yaptı katrandan şeker?!..
….İslâmî Edebiyat..Ocak 2010…Sayı 49 ………………………………..
Şöyle bir benzetme Adnan Keskin’in :
Oldu Fethullah Gülen çağdaş papa!..
… 14.03.1998 HÜRRİYET: CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin,
Meclis’e verdiği, Papa’yı ziyâretiyle ilgili soru önergesinde,
Fethullah Gülen’i “Çağdaş Papa” olarak niteledi. …………….
Fitnecùlar tuttu erkeklerle saf;
Bilmiyorken iftitah tekbîrini!..
…. İzmir’de bir cenâze namâzı ….Ocak 1998
Bak: “Şov yaptılar…” ……………………………….
“Sözde” kalmış!.. “özde” ister milletim!..
………………………………………………………………………………….
Yendiler hep bunca yıldır milleti;
Gol yemezler.. oynuyorlar tek-kale!..
…………………………………………………………………………………
Medya der: “Deprem doğal.. yoktur kader!..
Affa lâyıkdır kader kurbanları!..”
….. Ekim 1999 sayı 31 İSLÂMÎ EDEBİYAT’dan………………………
“-Çıngıraktır müfterînin boynuna;
Bunca tertip, bunca tezvir, iftirâ!..”
……………T.Çiller’den.. 18.04.1998 …………………………………..
Her siyâsî sembolik şâir gibi :
“Yolcu Abbas?”, “İrticâ?”, “Aslan-Kuzu?”
….. 23.03.1998 DTP Başkanı Hüsamettin Cindoruk; “Abbas!” demekle
Başbakan Mes’ut Yılmaz’ı kastetmediğini söyledi. ………………………….
Eyle îlân “İrticâ vardır!” diye..
1940’a dönmüş Türkiye!..
……………… 31.03.1998………………………………………………
“- Suçlu kimdir? Kim hüküm vermiş? Nasıl?..
Bekle târihten cevap!..” der, Erbakan!..
… Erbakan’ın, 18.01.1998 Altınpark/Anfa Salonu/Ankara Konuşması …
Der Süleymân 19 Eylül günü :
“Köylü doğdum, şimdi hâlâ köylüyüm!..”
…………….HÜRRİYET 20.09.1997 ………………………………………………..
Tansu Çiller, der ki, postal korkusu;
Anladım kii titretir meb’usları’..
… DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, 08.11.1997 Kahramanmaraş
Konuşmasında “….. milletvekillerini postal korkusuyla korkuttular”
dedi. (09.11.1997 tarihli gazeteler..) ………………………………….
Zûlme sessiz kalmayıp sâhib-makàm;
Dilsiz olmaktansa mustâfî olur!..
……………………………………………………………………………………..
Seçti mîrim, var diyen yevm-ii hisâb;
Kàtil olmaktansa maktûl olmayı!..
….İslâmî Edebiyat Ocak 201..Sayı 49 ……………………………………
“- Va’d edip binbir zafer, Daryus gibi;
İştihâr etmişti Konfiçyus gibi!..
….. “Evren’in Yazılmamış Anıları” sayfa : 71 …………………..
Her zaman sen ketm-edersin gerçeği;
Günde 1 kez doğru söyler sâatin!..
………………………………………………………………………………….
Giydirir Rabbim itâat hırkası;
Ehl-i sünnet vel cemâat fırkası!..
………………………………………………………………………..
Leyle-ii kadr’in bilenler kadrini;
Eyler ihyâ tevbe, istiğfâr ile!..
……………………………………………………………………
Et riâyet dâimâ kul hakkına;
Defterin sağdan verilsin destine!.
…..İslâmî Edebiyat.. Ocak 2010..Sayı 49 …………………………
Bil ki kâfî bulmadım birtek nalı;
Ey felek 1 at’la 3 nal gözlerim’..
………………………………………………………………………….
Vermedin at; geçti ömrüm hep yaya;
Ey felek; 4 nalla kaldım çâresiz!..
…………………………………………………………………………..
Bitki, hayvan sevgisinden yoksuna;
Öğretirsin güç-belâ insanlığı!..
…….İSLÂMÎ EDEBİYAT Ekim-Kasım Aralık 2010 Sayı: 52 ………….
.. 09.11.2007 VAKİT’de Hasan Karakaya’nın [ “Atası maymun”lardan
“insanlık” beklenir mi? ] başlıklı yazısından cümlelerle: Andre Gide:
“İnsan hisseden hayvandır!” Emile Durkheim: “İnsan sosyal hayvandır!”
Aristo: “İnsan düşünen bir hayvandır!” Pascal: “İnsan düşünen tek hayvan
değildir, ama bir hayvan olmadığını düşünen tek hayvandır.!” Karl Marks:
“İnsan alet kullanan bir hayvandır!” “İnsanı insanlıktan uzaklaştırmak”
ve ona “hayvan” olduğunu kabul ettirmek asıl hedefinin “insanı İslâm’dan
uzaklaştırmak” olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Çünkü İslâm, insanı
“Eşref-i Mahlûkat” olarak görüyor. Yani, yaratılmışların en şereflisi!..
Korkudan kurtulmanın tek çâresi;
“Korkulukmuş korktuğum şeyler!” demek!..
… TBMM (eski) Başkanı Bülent Arınç “Anadolu İşadamları Federasyonu”
toplantısında “Demokrasi; korkudan kurtulma rejimidir” dedi.
YENİÇAĞ 13.04.2008….İslâmî Edebiyat..Ocak 2010.. Sayı 49 ……………….
“Mâlumun îlâmı” olmaz bir çözüm;
“Mâkulün îlâmı” lâzımdır bize!..
…..Devlet Bahçeli 10.06.2008: [ Türkiye’nin sorunlarına çözüm aranacak
yegâne yer Yüce Meclis’dir. Sorunların çözümünde rehber olacak ilke de;
çözümsüzlüğü “mâlumun îlâmı” mantığıyla kabullenmek değil, Toplumun
vicdanının kabùl edeceği çözümleri “mâkulün îlâmı” hâline getirmek basîretidir.]
Olsa zengin “kimsesizler kimsesi“;