Tasavvùfdan -bilimsel olarak- bahseden ansiklopedi, kitap, özel konulu lûgat, dergi özel sayısı gibi eserlerde öncelikle tasavvùfun İslâma nisbeti(Kur’ân-ı kerîme dayandırılması); ta’rîfinin yapılması gerekirken, İslâma nisbeti üzerinde hiç durulmamış ve ta’rîfi yerine de tasavvùf ehlinin yaşayışı, giyim-kuşamı.. zikredilmekle yetinilmiştir.
.
Buna -kısa- örnekler sunuyorum:
.
. M.E.Bakanlığı İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ C:12/1 İst.1979
“Tasavvuf” maddesinin müellifi LOUİS MASSİGNON târifden
kaçınmış; yeni-Eflâtûnculuktan, Hıristiyan ruhbâniyetinden, Îrânî
unsurlardan, Hindù riyâzetten sızmaları/alıntıları yazmıştır.
Şâmil İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ Cilt:7 İst.2000
Ta’rîfi husûsunda yazılanlardan: “Tasavvuf söz konusu olduğunda ortaya çıkan en büyük sorun, tanımlama güçlüğüdür. Bu güçlük, tasavvufun bireysel yaşantı ve deneyimlere bağlı öznel niteliğinden gelir. Bu nedenle her tanım, tanımı yapanın ruhi ve manevi durumunu yansıtmaktan fazla bir anlam taşımaz. Tasavvufun bu niteliği, mutasavvıflar tarafından ‘tatmayan bilmez‘ deyimiyle dile getirilir. ( … ) “
Meydan-Larousse‘dan: Tanrı’nın niteliğini ve kâinâtın oluşumunu varlık birliği (vahdeti vücut) anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefî akım: Tasavvufta esas fikir, kâinatta ancak bir tek vücudun bulunduğuna inanmak ve başka varlıkları, o vucudun tecellilerinden ibaret addetmektir. Agâh Sırrı Levent
AnaBritannica‘dan: SUFİZM olarak da bilinir, İslâm’da, müminin Tanrı’nın doğrudan bilgisine ulaşmasını amaçlayan düşünce, inanç ve yaşam biçimi.
Başlangıçtan Günümüze TASAVVUF (Doç.Dr.A.Kırkkılıç): Bir tarîkate girerek, tarikat edebiyle edeplenmek. Tasavvuf ehli şer’î hükümleri yerine getirmekle beraber fazladan zikir, tefekkür ve riyazette bulunurlar, takva üzre yaşarlar.( s.246 )
Tasavvuf Terimleri Sözlüğü‘nden: (Prof.Dr.S.U. 1995 İstanbul): Sof giymek,saf olmak,ilk safta bulunmak suffa ashabı gibi yaşamak. (Tas.)
a) Tasavvuf baştanbaşa edebdir.
b) Kötü huyları terkedip güzel huylar edinmektir.
c) Kimseden incinmemek, kimseyi incitmemektir.
d) Nefse karşı girişilen ve barışı olmayan bir savaştır.
f) Herkesin yükünü çekmek, kimseye yük olmamaktır.
g) Bütün mensuplarının birbirini dost ve kardeş tanıdığı bir birliktir.
h) Hak ile birlikte ve O’nun huzûrunda olma hâlidir.
i) Hakk’ın seni senden öldürmesi ve kendisiyle yaşatmasıdır.
j) Keşf ve temâşâ hâlidir.
k) Temiz bir kalp, pâk bir gönül sâhibi olmaktır.
l) Nefsinden fânî, Hakk ile bâkî olmaktır.
m) Kâmil insan olmaktır.
n) Hakk’a ermektir (ermiş olmaktır.)
[NOTUM: e), eserde yoktur.]
İslâmî Terimler Sözlüğü’nden: (Dr.H.A. 1988 İstanbul): Mutasavvıfların ilmi, şeriatın iç yüzü, derûnî yanı; kalbe, ahlâka, nefse, rûha, hâle, mârifete, makâma ve bâtına ait bilgiler, iç âlemden sözeden ilim, İslâm’ın rûhu, özü. İhsan, ihlas, tezkiye ve zühd ile yaşanılan hâlin teorik bilgisine bu ad verilmiştir. İslâm tasavvufunun esâsı, Allah’ın rızâsını kazanmak için nefsi temizlemek, güzel ahlâk sahibi olmak, Allah ve Resûlünün ahlâkıyla ahlâklanmaktan ibarettir. İslâm tasavvufunda, ilâhî emir ve yasaklara titizlikle uymak, Allah’tan başka her şeyden kalbî ilgileri kesmek, geçici dünya zevklerini yüzüstü bırakarak âhiretin sonsuz saâdet iklîmini aramak gâyesi vardır.
İslâmiyât dergisi temmmuz – eylül 1999 tarihli TASAVVUF özel sayısında; tasavvufun İslâma nisbeti ve tarifi konularına temâs edilmemiştir.
Abdülkàdir-i Geylânî Hazretleri: Tasavvuf, 8 hâl üzerinedir:
1) Cömertlik (İbrâhîm Halîlûllàh),
2) Rızâ (İshàk Peygamber),
3) Sabır (Eyyùb Peygamber),
4) Esâret (Zekeriyâ Peygamber),
5) Gurbet (Yùsuf Peygamber),
6) Sôfî elbîsesi (Yahyâ Peygamber),
7) Seyâhat (Îsâ Peygamber),
8) Fakirlik (Mahbùb-ı İlâhî Ahmed-i Mahmùd Muhammed Aleyhisselâm)
“Tasavvuf; sofî ve mutasavvıfların Hakk’a ulaşma yollarına verilen isimdir.”
Fethullah Gülen, SIZINTI Ağustos 1994 Sayı 187 .
(x) 25.05.2001’de tasavvufcahit.sitemynet.com web sitemin giriş sayfası şu şekilde idi: