YÛNUS EMRE ŞİİRLERİNDE VEZİN ARAŞTIRMASI :
                 Â
(Gölpınarlı’nın arûz olduÄŸunu işâret ettiÄŸi ÅŸiirler üzerinde durulmamıştır.)
(I, XXI, XLI, LXI      ……   CCXLI, CCLXI, CCLXXXI numaralı
ÅŸiirlerin bâzısının 1 – 2 beyti kısaca incelenmiÅŸtir. Ä°leride, geniÅŸce incelenecektir.)
Â
                                                  I
Teferrüc eyleyîverdim sabâhın sinlerii gördüm
Karışmış kà re toprâğaa şu nâzik tenlerii gördüm
   Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
Â
5inci beytdeki “Kimii belâ vü mihnetdee …….”
“Kimii belâ” : mefâilün(kabz/makbûz) Bknz: dipnot 8
        “sinlerii”, toprâğaa”, “tenlerii”, “kimii”, “mihnetdee” Bu kelimelerin son hecelerindeki “..rii, ÄŸaa ..” vurgu imâlesidir.(9)
Â
                                                 XXI
Bilenlere sormak gerek bu tendeki can neyimiÅŸ
Can hod Hakk’ın kudretidir damardaki kan neyimiÅŸ
Müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Â
                                                  XLI
Uş gine nazar oldu bu bizim canımıza
Muhammed bünyad urdu dîn ü îmânımıza
Miskin Yunus mahlâslı bu şiirde arûz, yok denecek derecede başarısızdır. Estetik yönden de, değer ortalamasının bir hayli altındadır.
Â
                                                   LXI
Benim gönlüm gözüm aşktan doludur
Dilim söyler yârı yüzüm suludur
Mefâîlün mefâîlün feûlün (Hezec-i müseddes-i mahzûf) (s.140) Not: Ä°kinci mısra’da “yarıı yüüzüm” “yüzüm yârıı” diyebilmek, istinsah hatâsı olduÄŸunu kabûl etmekle mümkündür.
                                                   LXXXI
Senden gelir cevr ü cefâ ben âh u vah etmeyeyim
Düşmüşüm aşkın oduna yanıp nice tütmedeyim
Müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Â
                                                    CI
Erenlerin gönlünde ol sultan dükkân açtı
Nice bizim gibiler anda konuban geçti
Â
                                                     CXXI
Benim sâhib – kıran devran benimdir
Benim uÅŸ pehlevan meydan benindir
Mefâîlün mefâîlün feûlün
                                                                                                                                  Â
                                                       CXLI
Canım ben anda (bunda) ezelî geldim
Aşkı kılavuz tutup ol yola düşüp geldim
                                                                     Â
Bu şiirin vezin araştırması, üzerinde durmaya değer:
Ä°lk mısra’, ( “anda” veyâ “bunda” kelimelerinde biri kullanılacağından) noksandır, hatâlıdır. Matla’ yerine makta’
beyiti inceleyelim:
Â
                                                       CLXI
Ben bende seyreder iken aceb sırra erdim ahî
Bir siz dahı sizde görün dostu ben de gördüm ahî
Müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
                                                                                                                                                             Â
                                                        CLXXXII
“Lâ ÅŸerik”ten okursun sonra ÅŸerik katarsınÂ
Bire iki dimegil fitne kimden tutarsın
Müstef’ilün feûlün müstef’ilün feûlün
Not: CLXXXI’in vezni, Gölpınarlı tarafından “müstef’ilün
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün olarak teÅŸhîs ve tesbît
edilmiÅŸtir.
                                                        CCI
Can bir ulu kimsedir beden onun atıdır
Her ne lokma yer isen bedenin kuvvetlidir
  Â
                                                        CCXXI                                                   Â
Ger uluya vardın ise sûret nakşı nendir senin
Ma’nîye yol buldun ise iÅŸbu dünya nendir seninÂ
 Â
                                                         CCXLI
Aşk ile ister idik yine bulduk ol canı
Gömlek edinmiÅŸ giyer sûret ile bu teniÂ
 Â
                                                          CCLXI
Hak cihâna doludur kimsene Hakk’ı bilmez
Onu sen senden işte o senden ayrı olmaz
Â
                                                          CCLXXXIÂ
İlminde gark olalı uş ben beni bilmezin
Dil ile söyleyiben vasfına eremezin
Â
        “Arab arûzu” kalıplarından bir kısmı, Osmanlıdan günümüze kullanılagelmiÅŸtir ve hâlen de kullanılmaktadır. Bu arûz kalıplarının bazıları aÅŸağıdadır ve Mîzânü’l-evzân/Prof.Dr.Eraslan çevirindeki yeri (sahîfe numarası) işâret edilmiÅŸtir:
Â
       1) Mef’ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün
    (Muzârî-i müsemmen-i ahreb-i mekfûf-i mahzûf)   s.102
      Not: Bu terkibdeki “müsemmen” kelimesi, 1 beyitde,
      efâil ü tefâilden toplam 8 adedinin bulunduğunu bidirir.
   Â
        2) Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
       (Hezec-i müsemmen-i ahreb-i mekfûf-i mahzûf)       s.88
Â
       3) Mef’ûlü mefâilün feûlün
  (Hezec-i müseddes-i ahreb-i makbûz-i mahzûf)           s.89
           Not: Bu terkîbdeki “müseddes” kelimesi, 1 beyitde,
         efâil ü tefâilden toplam 6 adedinin bulunduğunu bildirir.
           Mef’ûlün fâilün faûlun : SEKT-Ä° MELÃŽH !..
           (Hezec-i müseddes-i ahrem-i eşter-i mahzûf)
Â
   4) Rubâî vezinleri, Arab arûzundan alınmıştır.        s.90/94
Â
       5) Feilâtün (fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün
        (Remel-i müsemmen-i mahbûn-i maksûr)              s.98
Â
       6) Feilâtün (fâilâtün) feilâtün feilâtün fa’lün
       (Remel-i müsemmen-i mahbûn-i maktû)                 s.98
Â
       7) Mef’ûlü fâilâtün mef’ûlü fâilâtün (*)
      (Muzârî-i müsemmen-i ahreb)                                s.101
       (*) Bu kalıp, müstef’ilün feûlün müstef’ilün feûlün benzeridir.
Â
        8) Mef’ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün
        (Muzârî-i müsemmen-i ahreb-i mahzûf)              s.102
Â
        9) Mefâilün feilâtün mefâilün feilün
      (Müctess-i müsemmen-i mahbûn-i mahzûf)          s.104
Â
       10) Mefâilün feilâtün mefâilün fa’lün
          (Müctess-i müsemmen-i mahbûn-i maktû)         s.105
Â
       11) Feûlün feûlün feûlün feûl
             (Mütekârib-i müsemmen-i maksûr)                s.109
Â
       12) Fâilün fâilün fâilün fâilün (*)
             (Mütedârik-i müsemmen-i sâlim)                   s.111
        (*) “Yîne bir gülnihâl aldı bu gönlümü”nün vezni
Â
Â
(9) Kelime sonundaki kısa hece ,vurgu maksadıyle (bu kelimeye dikkati çekmek maksadıyle) yapılmışsa kusur sayılmaz, aksine bir edebî san’at sayılır ve “vurgu imâlesi” denilir.  Fuzûlî’den örnek :
“Benii candan usandırdıı cafâdan yâr usanmaz mıı”
Vezin araÅŸtırmasında dikkate alınacak diÄŸer husûslar: 1) Ä°lel/zihâf uygulamasında,1 beytde(2 mısra’da)sâlimgayrı sâlim tef’ile toplam sayısı 8’i geçmemelidir. 2) Her ÅŸeye raÄŸmen vezin bulunamamışsa, istinsah-yazım hatâsı düşünülmelidir.( )